CıngıL Beng
target Love
Çocukların anaokuluna başlama sürecinde bazı sıkıntıları göğüslemeniz gerekir.
Çocuğunuz ilk defa evinden ve annesinden ayrılacaktır. Bazı çocuklar anaokuluna kolayca uyum sağlarken, bazıları zorlanır. Bunun için onları anaokuluna bırakıp hemen ayrılmayın. Onunla birlikte biraz vakit geçirin ve güven telkin edin.
Çocukların anaokuluna başlamaları ve uyum süreci, gerek çocuk gerekse aileler için oldukça önemli bir sorundur. Anne çocuğundan ilk kez ayrılır ve "Çocuğumu terk mi ediyorum?" diye suçluluk duygusuna kapılır. Oysaki bu düşünce çocuğun okula uyum sürecini daha da zorlaştırıyor. Kim Psikoloji'den Uzman Psikolog Orhan Dünya, çocuklarını anaokuluna başlatacak ailelerin tavırlarıyla kendilerini bu duruma hazırlamaları gerektiğini söylüyor.
Yuvaya başlamada en sık karşılaşılan sorun çocuğun anneden kopamamasıdır. Okula gitmek istemeyen çocuk ağlama, bağırma, yalan söyleme, mide bulantısı, baş ağrısı gibi silahlarını kullanır. Annenin tavırları da çocuğun okula uyum sürecini daha da zorlaştırır. Orhan Dünya, çocuk okula başladığında tutarlı olunması ve kurallardan taviz vermeyen bir ebeveyn görüntüsü çizilmesi gerektiğini belirtiyor. Orhan Dünya, "Aileler tavırlarıyla çocuğu okula hazırlamalı. Tutarlı ve kararlı yaklaşımlar, çocuğun o duruma uyum sağlaması gerektiğini anlamasına yardımcı olacaktır. Çocuklarının kaygılarına ortak olmak yerine kaygılarını dinlemeli ve onu anlamaya çalışmalı. Korktukları noktaları konuşarak nasıl başa çıkabilecekleri konusunda yol gösterici olmalı. Bazı günler çocukların aşırı tepkileri sonucu aileler çocuklarını eve tekrar geri getirebilirler. Yapılan bu davranış, çocuğa ertesi gün anaokuluna gitmeyeceği izlenimini hissettirmemeli. Anaokuluna gitmesi gerektiği tutarlı bir şekilde vurgulanmalı." diyor. Dünya, ebeveynlerin çocuğun sosyal ilişkilerde karşılaşabileceği problemler ve ortam hakkında çocuğu önceden bilgilendirmesi gerektiğini ifade ediyor.
Psikolog Orhan Dünya'nın verdiği bilgilere göre çocukları dinlemeli ve fikirlerine saygı duyulmalı. Yeni başladığı dönemde çocuğa fazla soru sormak, yuvayı fazla övmek, ne yediğiyle fazla ilgilenmek, sık sık yuvaya gidip bakmak çocuğun uyumunu bozuyor. Çocuğu sorularla bunaltmak yerine kendi anlattığı bir şey olursa onu dinleyip, ne kadar takdir edildiği ve okula başladığı için onunla ne kadar gurur duyulduğu belirtilmeli. Çocukla ilgili bilgiler çocuğun olmadığı zamanda yuva yetkilisinden alınmalı. Öte yandan her şey yolunda gidiyor görünürken birdenbire çocuk yuvaya gitmek istemeyebilir. Paniğe kapılmadan sıkıntının ne olduğunu anlayın. Yuvaya gitmek istememesi genellikle yuva ile ilgili bir sorun değildir. Yeni bir kardeşin geliyor olması, anne ile ilgili sıkıntılar, evdeki huzursuzluk gibi birçok neden çocuğun yuvaya gitmek istemediğini belirtmesine sebep olur. Bu durumda yuvadaki uzmanlarla görüşüp yardım alın.
Bunlardan kaçının
Çocuğa "Görüşmek üzere", "Ben gidiyorum" vb. açıklamalar olmaksızın kaçar gibi çıkmayın. Çocuk kendisini kaybolmuş ve bırakılmış hisseder.
Çocuğu bıraktığınızda ağlamalar, bağırmalar yaşanabilir, bu durumda onu sakinleştirin. Ancak her gün, tüm gün boyunca çocuğun yanında kalmayı seçtiğinizde çocuk okula alışamaz.
Onu sakinleştirdikten sonra öğretmenine teslim edin. Bu olmadığı ve tekrarlandığı takdirde çocuk tek başına baş etmeyi bilmeyen, bağımlı bir çocuk haline dönüşür ve bu durum onu güçsüz, kendine güvensiz hissettirir.
Okuldan döndüğünde onu konuşmaya zorlamayın. Ancak kendisi anlatmaya başladığında onu dinleyin.
Okulun ilk günü neler yapılmalı?
Aile ile birlikte televizyon vb. açmadan sakin bir kahvaltı yapın ve rahatça hazırlanacak zaman ayarlayın.
Okulda ağlamaya başladıysa onu çok fazla zorlamayın ve eve getirin. Orada bırakmak alışmasını kolaylaştırmadığı gibi okuldan nefret etmesine de yol açabilir.
Kendisini yalnız hissetmemesi için çok sevdiği bir eşyasını (oyuncak ayısı, aileden birinin fotoğrafı, sevdiği battaniyesi) okula götürebilir.