biosx
New member
Çiller'in 28 Şubat'ta askere karşı planı
Türk demokrasisine örtülü müdahalenin yapıldığı 28 Şubat'ta siyasetin aslında askerî baskıya karşı bir plan hazırladığı ancak bunu uygulayamadığı ortaya çıktı.
Çiller, komutanlar emekli oluncaya kadar Meclis'ten çıkmayacaktı
Türk demokrasisine örtülü müdahalenin yapıldığı 28 Şubat'ta siyasetin aslında askerî baskıya karşı bir plan hazırladığı ancak bunu uygulayamadığı ortaya çıktı. Refahyol'un DYP kanadından Tansu Çiller'in 'komutanların istifa etmesi' çağrısı yapacağı 'jenerik senaryoya' göre Çiller, bu gerçekleşene kadar beyaz elbiseleriyle gideceği Meclis'ten ayrılmayacaktı
Demokrasi tarihine kara leke olarak geçen 28 Şubat süreci yıllardır tartışılıyor. O dönemde işbaşında olan Refahyol hükümeti, askerlerin dayatmasına karşı yeterli direnç göstermediği için yoğun eleştiri aldı. 28 Şubat kararları olarak bilinen kararların alındığı tarihî MGK toplantısı öncesinde aslında siyasilerin de bu durumu öngördüğü, yıllar sonra ilk kez açıklandı. Refahyol'un DYP kanadının, askerin baskısına, bir 'karşı senaryo' ile cevap vermeyi planladığı ancak bundan son anda vAzgeçildiği ortaya çıktı. Tansu Çiller merkezli ve askerlere karşı hazırlanan "oyun planı" Meclis'te bir sivil direnişi içeriyordu. Senaryo hayata geçse ve bu kapsamda komutanlar emekli edilebilseydi belki de bugün bambaşka bir siyasi tabloyla karşı karşıya kalınacaktı.
28 Şubat'ın yaşandığı 1997 yılında yönetimde RP-DYP koalisyonu vardı. Başbakan Necmettin Erbakan, yardımcısı ise Tansu Çiller idi. Yılın ilk günleri ile başlayan gerginlik 28 Şubat'ın adım adım yaklaştığını haber verir gibiydi. 22 Ocak tarihinde komutanların Gölcük'te yaptığı toplantı ve 5 Şubat'ta Sincan'da tankların yürümesi, durumun kritik olduğunu gösteriyordu. Ocak ayındaki olağan MGK toplantısı da gergin geçmiş, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Sincan'da tankların yürüdüğü gün Başbakan Erbakan'a uyarı mektupları göndermişti. Ocak MGK'sından sonra ipleri eline alan Cumhurbaşkanı Demirel'in, askerlere yakın durduğu biliniyordu. RP ve DYP kanadı 28 Şubat MGK'sına böyle bir ortamda hazırlık yaptı. MGK'ya kısa bir süre kala Tansu Çiller'in başdanışmanları Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne ve Hüseyin Kocabıyık, demokratik direnişi yöntem olarak benimseyen bir "jenerik senaryo" hazırlığı yaptı.
Türköne ve Kocabıyık, hazırladıkları planı Tansu Çiller ve İçişleri Bakanı Meral Akşener'e sundu. Askerlerin muhtemel iddiaları, ithamları ve bunlara karşı verilecek cevaplar tek tek yazılmıştı. Adeta bir tiyatro oyunu gibiydi. "İrtica" odaklı hangi suçlamaya, hangi cevaplar verilecek, nasıl bir üslup kullanılacak, hepsi tek tek belirlenmişti. Türköne ve Kocabıyık, 28 Şubat MGK'sında askerî kanadın ikna olmayacağına inanıyorlardı. Hükümete bazı kararların imzalattırılmaya çalışılacağı da tahmin ediliyordu. Dayatmalara boyun eğilmemesini isteyen danışmanlar bu noktada iplerin kopartılarak, demokrasi mücadelesi verilmesinden yanaydı. Kocabayık'ın ilk kez Zaman'a açıkladığı o plan şöyleydi: "Tansu Çiller, tahmin edildiği gibi Çevik Bir ve arkadaşlarının dayatmaları sürdürmesi halinde ayağa kalkarak, "Siz Anayasa suçu işliyorsunuz" diyerek elindeki dosyayı askerin önüne atacaktı. Sonra da toplantıyı terk edecekti. Dışarıda kısa bir açıklama yapacaktı: "Anayasa ihlal edilerek hükümete müdahale ediliyor. Komutanların emeklilik kararnamesi Cumhurbaşkanı'na gönderilecek." Çiller, buradan evine geçecekti. Kıyafeti bile tasarlanmıştı. Beyaz elbiselerini giyecekti. Oradan da milletvekilleriyle beraber Meclis'e geçilecek ve muhalefet partileriyle görüşülerek demokratik dayanışma istenecekti. Meclis'te yerli ve yabancı basın mensuplarına da şu açıklama yapılacaktı: "Demokrasiye müdahale ortadan kalkıncaya, Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının emeklilik kararnamesi imzalanıncaya kadar buradan ayrılmayacağız. Bu kadını yıldıramayacaklar."
'Oyun planı'nı dikkatle dinleyen Tansu Çiller, "Kafama yattı." diyerek umut mesajı verdi. Dosyayı alıp çantasına koydu. 28 Şubat'taki tarihî MGK toplantısına girerken yanındaki evraklar arasında o plan da vardı. Ne yazık ki, önceden hazırlanan plan MGK'da hayata geçirilemedi. Bazı gerginlikler, itirazlar yaşansa da koalisyon ortakları kararları imzalamıştı. Tansu Çiller, neden toplantıyı terk edip, mücadeleye girişmediği sorulduğunda, "Ortaklarıma güvenemedim." diyecekti. O süreçte 40'tan fazla istifanın yaşandığı DYP de oldukça karışıktı. Hüseyin Kocabıyık, Çiller'in 'oyun planına' uymama gerekçesi olarak, "Belki de her şeyin daha kötü olabileceğini düşündü." yorumunu yaptı.
Çiller'e çekilen faks, Genelkurmay'da görülüyordu
28 Şubat'ın kilit isimleri Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne ve Hüseyin Kocabıyık, döneme ilişkin geçtiğimiz hafta çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu. Kanal A'daki Görüş Farkı programına katılan Türköne ve Kocabıyık, o dönemde Tansu Çiller ile olan görüşme ve yazışmaların Genelkurmay Başkanlığı'nca izlendiğini ifade etmişti. Çiller'in başdanışmanlığını yapan Hüseyin Kocabıyık, "Bir gün Tansu Hanım, Genelkurmay Başkanı'na gitti. Orgeneral Karadayı, masasının üzerine faksları dizmiş. Bizim Tansu Hanım'a gönderdiğimiz fakslar aynı anda Genelkurmay'a da gidiyormuş." bilgisini vermişti. Türköne ise 28 Şubat sürecini yürüten Batı Çalışma Grubu içinden bir generalin haklarında ölüm emri verdiğini anlatmıştı.
KAYNAK
Türk demokrasisine örtülü müdahalenin yapıldığı 28 Şubat'ta siyasetin aslında askerî baskıya karşı bir plan hazırladığı ancak bunu uygulayamadığı ortaya çıktı.
Çiller, komutanlar emekli oluncaya kadar Meclis'ten çıkmayacaktı
Türk demokrasisine örtülü müdahalenin yapıldığı 28 Şubat'ta siyasetin aslında askerî baskıya karşı bir plan hazırladığı ancak bunu uygulayamadığı ortaya çıktı. Refahyol'un DYP kanadından Tansu Çiller'in 'komutanların istifa etmesi' çağrısı yapacağı 'jenerik senaryoya' göre Çiller, bu gerçekleşene kadar beyaz elbiseleriyle gideceği Meclis'ten ayrılmayacaktı
Demokrasi tarihine kara leke olarak geçen 28 Şubat süreci yıllardır tartışılıyor. O dönemde işbaşında olan Refahyol hükümeti, askerlerin dayatmasına karşı yeterli direnç göstermediği için yoğun eleştiri aldı. 28 Şubat kararları olarak bilinen kararların alındığı tarihî MGK toplantısı öncesinde aslında siyasilerin de bu durumu öngördüğü, yıllar sonra ilk kez açıklandı. Refahyol'un DYP kanadının, askerin baskısına, bir 'karşı senaryo' ile cevap vermeyi planladığı ancak bundan son anda vAzgeçildiği ortaya çıktı. Tansu Çiller merkezli ve askerlere karşı hazırlanan "oyun planı" Meclis'te bir sivil direnişi içeriyordu. Senaryo hayata geçse ve bu kapsamda komutanlar emekli edilebilseydi belki de bugün bambaşka bir siyasi tabloyla karşı karşıya kalınacaktı.
28 Şubat'ın yaşandığı 1997 yılında yönetimde RP-DYP koalisyonu vardı. Başbakan Necmettin Erbakan, yardımcısı ise Tansu Çiller idi. Yılın ilk günleri ile başlayan gerginlik 28 Şubat'ın adım adım yaklaştığını haber verir gibiydi. 22 Ocak tarihinde komutanların Gölcük'te yaptığı toplantı ve 5 Şubat'ta Sincan'da tankların yürümesi, durumun kritik olduğunu gösteriyordu. Ocak ayındaki olağan MGK toplantısı da gergin geçmiş, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Sincan'da tankların yürüdüğü gün Başbakan Erbakan'a uyarı mektupları göndermişti. Ocak MGK'sından sonra ipleri eline alan Cumhurbaşkanı Demirel'in, askerlere yakın durduğu biliniyordu. RP ve DYP kanadı 28 Şubat MGK'sına böyle bir ortamda hazırlık yaptı. MGK'ya kısa bir süre kala Tansu Çiller'in başdanışmanları Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne ve Hüseyin Kocabıyık, demokratik direnişi yöntem olarak benimseyen bir "jenerik senaryo" hazırlığı yaptı.
Türköne ve Kocabıyık, hazırladıkları planı Tansu Çiller ve İçişleri Bakanı Meral Akşener'e sundu. Askerlerin muhtemel iddiaları, ithamları ve bunlara karşı verilecek cevaplar tek tek yazılmıştı. Adeta bir tiyatro oyunu gibiydi. "İrtica" odaklı hangi suçlamaya, hangi cevaplar verilecek, nasıl bir üslup kullanılacak, hepsi tek tek belirlenmişti. Türköne ve Kocabıyık, 28 Şubat MGK'sında askerî kanadın ikna olmayacağına inanıyorlardı. Hükümete bazı kararların imzalattırılmaya çalışılacağı da tahmin ediliyordu. Dayatmalara boyun eğilmemesini isteyen danışmanlar bu noktada iplerin kopartılarak, demokrasi mücadelesi verilmesinden yanaydı. Kocabayık'ın ilk kez Zaman'a açıkladığı o plan şöyleydi: "Tansu Çiller, tahmin edildiği gibi Çevik Bir ve arkadaşlarının dayatmaları sürdürmesi halinde ayağa kalkarak, "Siz Anayasa suçu işliyorsunuz" diyerek elindeki dosyayı askerin önüne atacaktı. Sonra da toplantıyı terk edecekti. Dışarıda kısa bir açıklama yapacaktı: "Anayasa ihlal edilerek hükümete müdahale ediliyor. Komutanların emeklilik kararnamesi Cumhurbaşkanı'na gönderilecek." Çiller, buradan evine geçecekti. Kıyafeti bile tasarlanmıştı. Beyaz elbiselerini giyecekti. Oradan da milletvekilleriyle beraber Meclis'e geçilecek ve muhalefet partileriyle görüşülerek demokratik dayanışma istenecekti. Meclis'te yerli ve yabancı basın mensuplarına da şu açıklama yapılacaktı: "Demokrasiye müdahale ortadan kalkıncaya, Genelkurmay başkanı ve kuvvet komutanlarının emeklilik kararnamesi imzalanıncaya kadar buradan ayrılmayacağız. Bu kadını yıldıramayacaklar."
'Oyun planı'nı dikkatle dinleyen Tansu Çiller, "Kafama yattı." diyerek umut mesajı verdi. Dosyayı alıp çantasına koydu. 28 Şubat'taki tarihî MGK toplantısına girerken yanındaki evraklar arasında o plan da vardı. Ne yazık ki, önceden hazırlanan plan MGK'da hayata geçirilemedi. Bazı gerginlikler, itirazlar yaşansa da koalisyon ortakları kararları imzalamıştı. Tansu Çiller, neden toplantıyı terk edip, mücadeleye girişmediği sorulduğunda, "Ortaklarıma güvenemedim." diyecekti. O süreçte 40'tan fazla istifanın yaşandığı DYP de oldukça karışıktı. Hüseyin Kocabıyık, Çiller'in 'oyun planına' uymama gerekçesi olarak, "Belki de her şeyin daha kötü olabileceğini düşündü." yorumunu yaptı.
Çiller'e çekilen faks, Genelkurmay'da görülüyordu
28 Şubat'ın kilit isimleri Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne ve Hüseyin Kocabıyık, döneme ilişkin geçtiğimiz hafta çarpıcı açıklamalarda bulunmuştu. Kanal A'daki Görüş Farkı programına katılan Türköne ve Kocabıyık, o dönemde Tansu Çiller ile olan görüşme ve yazışmaların Genelkurmay Başkanlığı'nca izlendiğini ifade etmişti. Çiller'in başdanışmanlığını yapan Hüseyin Kocabıyık, "Bir gün Tansu Hanım, Genelkurmay Başkanı'na gitti. Orgeneral Karadayı, masasının üzerine faksları dizmiş. Bizim Tansu Hanım'a gönderdiğimiz fakslar aynı anda Genelkurmay'a da gidiyormuş." bilgisini vermişti. Türköne ise 28 Şubat sürecini yürüten Batı Çalışma Grubu içinden bir generalin haklarında ölüm emri verdiğini anlatmıştı.
KAYNAK