MozoLe Miяach
Çǿκ کε√díκ طę ∂طí
- Katılım
- 25 Eki 2006
- Mesajlar
- 12,862
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 121
Beşiktaş-Bursaspor maçındaki tarz olaylar eskiden üç büyük kulüp taraftarı arasında çıkardı..
Yıllar önce taraflar Kuran'a el bastı, bu kavgayı bitirdi. Bu çirkinlikler ezeli rakipler arasında yıllardır yaşanmıyor. Aksine dostluk köprüleri kuruldu. En son örneğini de Fenerbahçeliler ve Beşiktaşlılar hafta başında verdiler.
Genç Fenerbahçeliler, Çarşı Grubu üyelerinin içinde bulunduğu bir grup Beşiktaşlı'yı Küçükyalı'da ağırladı. Şimdi sıra Beşiktaşlılar'da. Pazar günü iki grup Eyüp Sultan'a gidecekler, namaz kılacaklar. Ardından Beşiktaşlılar, Fenerbahçeliler'i kahvaltıda misafir edecek. İşte tribünlerde görmek istediğimiz bu.
BAĞDAT KALESİ YIKILDI
Kartal Yuvaları hakkında zamanında çok yazdık ama bize kızanlar, kırılanlar oldu.
Şu bir gerçek ki Beşiktaş pazarlama konusunda başarısız. Şampiyon da olsa, Avrupa'da turlar da atlasa, böylesine sansasyonel isimleri kadrosuna da katsa bunu bir türlü paraya çeviremiyor.Yönetim de bunun farkında ve radikal adımlar atmakta kararlı. Bugüne kadar çok tolerans gösterdiler. Ama kimi mağazada korsan ürün bile yakalandı. Ki bunlar sözde Beşiktaşlı! Anlaşılan yönetimin de canına tak etti. Artık her mağaza almayı taahhüt ettiği mal kadar teminat göstermek zorunda. Bu koşul bayilik şartnamesinde zaten vardı. Hepsine noterden iki defa yazı gitti, ama bugüne kadar sonuç elde edilememişti.
Bundan böyle teminat göstermeyen mağaza sahibinin lisansı elinden alınacak. Geç oldu ama doğru bir adım atıldı. Merak da ediyorum bu şarta hangi mağaza uyacak. Çoğu satacak ürün bulamaz. Şimdiden 4 mağaza iflas bayrağını çekmiş. En son kapanan mağaza Bağdat Caddesi'nde Beşiktaş'ın kalesi olarak lanse edilen mağaza. Açılışı olay olmuştu, kapanışı sessiz sedasız oldu.
DEMİRÖREN EL KOYDU
Beşiktaş Denetleme Kurulu, kulübün bilançosunu açıklarken yönetim kuruluna ciddi uyarılarda bulunmuştu. En ciddi uyarı kulüp adına yapılan harcamalar konusundaydı. Rapora göre harcamalarda limit yoktu, çok sayıda kişi harcama yapıyordu. Kurul da kimlerin avans çekme ve harcama yetkisi olacağı, ne kadar avans çekebilecekleri, harcama yapabilecekleri konusunda acil karar alınmasını tavsiye etti.
Başkan Yıldırım Demirören uyarıyı ciddiye almış. Tüm ödemelere el koymuş. Kime, ne kadar ödeneceği, personel giderleri, şubelere, sporculara verilecek paralar başkanın kontrolü altında yapılmaya başlanmış. Artık başkandan izin alınmadan kasadan para çıkmıyor. Hem kurulun önerilerinin ciddiye alınması, hem de tasarruf açısından güzel bir gelişme.
YÖNETİMSPOR SAHAYA!
Sezon başında diyorduk ki "En geniş kadro Beşiktaş'ta. Yedek kulübesi bile yıldız dolu." Ligin ilk maçına bakıyorum Guti'si, Q7'si, Holosko'su, Nihat'ı, Bobo'su sahada. Yedek kulübesinde Delgado, Nobre, Tabata gibi isimler.
Schuster'in seçeneği bol. Kulübe, maçın seyrini değiştirecek isimlerle dolu.
Son haftalara bakıyorum. O yedek kulübesinin yerinde yeller esiyor. Hoca 18'i bile oluşturamıyor, kimi maça 17 kişi çıkıyor. Kulübede Kemal Akbaba, Furkan Şeker gibi gençler. Beşiktaş'ın santrforu Ali Kuçik. Yönetimin son toplantısında da konu dönüp dolaşıp sakatlıklara gelmiş. Başkan da espriyi patlatmış: "İyi ki kadromuz genişmiş. Yoksa çıkıp biz oynayacaktık!"
BU SON OLSUN
Schuster inatçı. Kararlarından taviz vermiyor, verecek gibi de gözükmüyor.
Ama bazı uygulamaları can sıkıyor, rahatsızlık yaratıyor. Yönetim bugüne kadar hiçbir kararına karşı çıkmadı. Hep arkasında durdu. Fatih Tekke olayında bile sesleri çıkmadı. Ama Eskişehir'e günübirlik gidilmesi bardağı taşırdı. Alman hocayı bu kez uyaracaklar. Tabi uygun bir dille. Günübirlik seyahatlerin talimatlara aykırı olduğunu söyleyecekler, bu uygulamaya son vermesini isteyecekler. Schuster basını ciddiye almıyor, yeri gelince alay bile ediyor. Bakalım yöneticilerin sözünü dinleyecek mi?
GEZER MESAJI ALDI MI?
Beşiktaş taraftarı yine yaptı yapacağını, Rapid Wien maçında anlamlı bir pankart açtı. Pankartta, Mevlana'nın "Ne kadar bilirsen bil. Söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır" sözü Türkçe-İspanyolca olarak yazılmıştı ve Eskişehir'de Guti'yi oyundan atan hakem Bünyamin Gezer'e ince bir mesajdı. Acaba Bünyamin Hoca mesajı aldı mı?
Taraftarların tepkisine hak veriyorum. Ama kural da hakemi haklı kılıyor. Tabi oyuncu ayırt etmemek şartıyla. Taviz vermeyen tutumunu, yönettiği her maçında kendisine bağırıp çağıran, otoritesini sarsan Emre Belözoğlu'na da karşı gösterebilmek şartıyla. (Bkz. En son örnek Fenerbahçe-Eskişehirspor maçı)
Meriç Müldür - Htspor
Yıllar önce taraflar Kuran'a el bastı, bu kavgayı bitirdi. Bu çirkinlikler ezeli rakipler arasında yıllardır yaşanmıyor. Aksine dostluk köprüleri kuruldu. En son örneğini de Fenerbahçeliler ve Beşiktaşlılar hafta başında verdiler.
Genç Fenerbahçeliler, Çarşı Grubu üyelerinin içinde bulunduğu bir grup Beşiktaşlı'yı Küçükyalı'da ağırladı. Şimdi sıra Beşiktaşlılar'da. Pazar günü iki grup Eyüp Sultan'a gidecekler, namaz kılacaklar. Ardından Beşiktaşlılar, Fenerbahçeliler'i kahvaltıda misafir edecek. İşte tribünlerde görmek istediğimiz bu.
BAĞDAT KALESİ YIKILDI
Kartal Yuvaları hakkında zamanında çok yazdık ama bize kızanlar, kırılanlar oldu.
Şu bir gerçek ki Beşiktaş pazarlama konusunda başarısız. Şampiyon da olsa, Avrupa'da turlar da atlasa, böylesine sansasyonel isimleri kadrosuna da katsa bunu bir türlü paraya çeviremiyor.Yönetim de bunun farkında ve radikal adımlar atmakta kararlı. Bugüne kadar çok tolerans gösterdiler. Ama kimi mağazada korsan ürün bile yakalandı. Ki bunlar sözde Beşiktaşlı! Anlaşılan yönetimin de canına tak etti. Artık her mağaza almayı taahhüt ettiği mal kadar teminat göstermek zorunda. Bu koşul bayilik şartnamesinde zaten vardı. Hepsine noterden iki defa yazı gitti, ama bugüne kadar sonuç elde edilememişti.
Bundan böyle teminat göstermeyen mağaza sahibinin lisansı elinden alınacak. Geç oldu ama doğru bir adım atıldı. Merak da ediyorum bu şarta hangi mağaza uyacak. Çoğu satacak ürün bulamaz. Şimdiden 4 mağaza iflas bayrağını çekmiş. En son kapanan mağaza Bağdat Caddesi'nde Beşiktaş'ın kalesi olarak lanse edilen mağaza. Açılışı olay olmuştu, kapanışı sessiz sedasız oldu.
DEMİRÖREN EL KOYDU
Beşiktaş Denetleme Kurulu, kulübün bilançosunu açıklarken yönetim kuruluna ciddi uyarılarda bulunmuştu. En ciddi uyarı kulüp adına yapılan harcamalar konusundaydı. Rapora göre harcamalarda limit yoktu, çok sayıda kişi harcama yapıyordu. Kurul da kimlerin avans çekme ve harcama yetkisi olacağı, ne kadar avans çekebilecekleri, harcama yapabilecekleri konusunda acil karar alınmasını tavsiye etti.
Başkan Yıldırım Demirören uyarıyı ciddiye almış. Tüm ödemelere el koymuş. Kime, ne kadar ödeneceği, personel giderleri, şubelere, sporculara verilecek paralar başkanın kontrolü altında yapılmaya başlanmış. Artık başkandan izin alınmadan kasadan para çıkmıyor. Hem kurulun önerilerinin ciddiye alınması, hem de tasarruf açısından güzel bir gelişme.
YÖNETİMSPOR SAHAYA!
Sezon başında diyorduk ki "En geniş kadro Beşiktaş'ta. Yedek kulübesi bile yıldız dolu." Ligin ilk maçına bakıyorum Guti'si, Q7'si, Holosko'su, Nihat'ı, Bobo'su sahada. Yedek kulübesinde Delgado, Nobre, Tabata gibi isimler.
Schuster'in seçeneği bol. Kulübe, maçın seyrini değiştirecek isimlerle dolu.
Son haftalara bakıyorum. O yedek kulübesinin yerinde yeller esiyor. Hoca 18'i bile oluşturamıyor, kimi maça 17 kişi çıkıyor. Kulübede Kemal Akbaba, Furkan Şeker gibi gençler. Beşiktaş'ın santrforu Ali Kuçik. Yönetimin son toplantısında da konu dönüp dolaşıp sakatlıklara gelmiş. Başkan da espriyi patlatmış: "İyi ki kadromuz genişmiş. Yoksa çıkıp biz oynayacaktık!"
BU SON OLSUN
Schuster inatçı. Kararlarından taviz vermiyor, verecek gibi de gözükmüyor.
Ama bazı uygulamaları can sıkıyor, rahatsızlık yaratıyor. Yönetim bugüne kadar hiçbir kararına karşı çıkmadı. Hep arkasında durdu. Fatih Tekke olayında bile sesleri çıkmadı. Ama Eskişehir'e günübirlik gidilmesi bardağı taşırdı. Alman hocayı bu kez uyaracaklar. Tabi uygun bir dille. Günübirlik seyahatlerin talimatlara aykırı olduğunu söyleyecekler, bu uygulamaya son vermesini isteyecekler. Schuster basını ciddiye almıyor, yeri gelince alay bile ediyor. Bakalım yöneticilerin sözünü dinleyecek mi?
GEZER MESAJI ALDI MI?
Beşiktaş taraftarı yine yaptı yapacağını, Rapid Wien maçında anlamlı bir pankart açtı. Pankartta, Mevlana'nın "Ne kadar bilirsen bil. Söylediklerin karşındakinin anlayabildiği kadardır" sözü Türkçe-İspanyolca olarak yazılmıştı ve Eskişehir'de Guti'yi oyundan atan hakem Bünyamin Gezer'e ince bir mesajdı. Acaba Bünyamin Hoca mesajı aldı mı?
Taraftarların tepkisine hak veriyorum. Ama kural da hakemi haklı kılıyor. Tabi oyuncu ayırt etmemek şartıyla. Taviz vermeyen tutumunu, yönettiği her maçında kendisine bağırıp çağıran, otoritesini sarsan Emre Belözoğlu'na da karşı gösterebilmek şartıyla. (Bkz. En son örnek Fenerbahçe-Eskişehirspor maçı)
Meriç Müldür - Htspor