pisko_3541
New member
- Katılım
- 13 Tem 2007
- Mesajlar
- 1,052
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 35
"Çarşı bizi terketmez"
Serdar Özkan... Evi Florya’ya yakın olduğu için ailesinin Galatasaray’a götürmek istediği, ağlayarak babasını ikna eden, Lucescu’nun, Del Bosque’nin kadrosunda yer verdiği, Ertuğrul Sağlam’ın formayı teslim ettiği Beşiktaş altyapısından yetişen genç yetenek... Yeni sezon öncesinde Alican Esenci’ye konuşan Serdar Özkan; ikinci lig macerasından Çarşı grubuna, yaptığı patlamadan yaşadığı düşüşe, Liverpool maçlarından, hakem hatalarına bilinmeyenleri açıkladı. Söz, Serdar Özkan’da...
“Ertuğrul Sağlam bana geçen sezonun ilk maçı olan Sheriff maçında forma verdiğinde fazla şaşırmadım. Sezon başı kampına gittiğimizde iyi bir hazırlık maçı oynamıştım. Hocam da, “Böyle olduğun sürece sen oynayacaksın” dedi. Sheriff karşısında oynayacağımı biliyordum. İlk 15 dakika geldi geçti... Bir anda olmadı herşey. Kiralık olarak ikinci ligde oynadım. Sebat’ta oynamak bana çok şey kattı. Futbola bakışımı çok değiştirdi. Büyük takımda sürekli antrenman yapıyorsunuz ancak maç oynamak daha farklı. Daha önce futbolu çalımdan ibaret zannederdim. 32 maç oynadım, güçlendim. Kıymetini anladım bazı şeylerin. Bir genç oyuncu kiralık gönderiliyorsa, sızlanmamalı... Oraya gittiğimde, Beşiktaş’ta oynayacağıma inanarak çalıştım.”
‘Ben robot değilim ki...’
“Sezona iyi başladım ancak daha sonra düşüşe geçtim. Herkes bana bunu soruyor. Daha önce bir sezonda 20-25 maç oynardım. Bu sene 55 maç oynadım. Ben de robot değilim, yorulduğum zamanlar oluyor. Serdar’la sezona iyi başlamıştık, neler yapabileceğimizi biliyorduk. O sakatlandıktan sonra arkamda farklı isimler oynadı ve bu durum beni olumsuz etkiledi. Diğer arkadaşlarım yanlış anlamasın ancak Serdar’ın gözünden, topu nereye atacağını anlıyorum. Birbirimizi tanıyoruz, o nedenle daha iyi anlaşıyoruz.”
‘Luce cebinden harçlık verirdi’
“Ben Lucescu, Del Bosque ve Tigana’yla çalıştım. Ancak yerli hocadan yanayım. Çünkü konuşurken arada kimse yok. Mimikleri, konuşma tarzı, birbirimizi daha rahat anlıyoruz. Lucescu çok babacan bir hocaydı, bana kaç kez cebinden taksi parası verdiğini biliyorum. Del Bosque de böyleydi. Her oyuncunun ısınamadığı hocalar vardır, benim de Tigana... Gençlere ilgi gösterdiği söylenir ancak bunu ben görmedim.”
‘Ayaklarımız bağlandı’
“Liverpool’a karşı İstanbul’da sezonun en mutlu olduğum maçını oynadık. İngiltere’ye gelince. Bazen futbolcuların kötü günleri olur. Birçoğumuzun aynı güne denk geldi belki de. Saha içinde ayaklarımız bağlandı. Sarı kart bile göremedik, insanlar belki de o yüzden kızdılar. İçimize böyle sindirmemeliydik. Liverpool maçı öncesindeki Fenerbahçe derbisi de bizi bozdu.”
‘Rico uyum sorunu yaşadı’
“Ricardinho’nun futbolculuğu tartışılmaz. Ancak bir uyum sorunu yaşadı sanırım. Türkiye’de bazen çok sert ve hızlı oynanıyor futbol ancak Ricardinho yavaştı. Oynamadığı zaman geçmişini düşünerek problem etmiş olabilir. Galatasaray maçında Aydın, ben ve Ricardinho ısınıyorduk. Gol attığımızda Aydın ve ben inanılmaz sevindik ancak Rico pek sevinmedi. Belki de galibiyeti öyle kutluyordu, bilemiyorum.”
‘Kimse parayı dert etmez’
“Şampiyonluğa giderken, liderken, hiçbir oyuncu parasını alsa da almasa da sorun çıkarmaz. Bir sene boyunca şampiyonluk için mücadele ediyorsun. Hiç kimse üç kuruş parasını almıyor diye oynamamazlık yapmaz. Çok ilginç oldu. Belediye maçından önce birinciydik, dördüncü olduk. Bir haftada oldu. Bobo’nun atılması bizi çok etkiledi. 11’e 11 olsak yenebilirdik Belediye’yi... O maçtan sonra düşüş yaşadık.”
‘Hakemler bizi katletti’
“Açıkçası hakem hatalarına inanmazdım. Ama o kadar çok yaşadık ki bu sene... Onlar da insan onlar da yapacaklar biliyorum. Bariz hata yaptıklarına inanmıyordum. Ankaraspor, Oftaş, Galatasaray maçında verilen penaltı... Artık maçlara çıkarken, “Nasılsa bize faul çalmaz, biz ayakta kalmaya bakalım” diyorduk. Bir yerden sonra bunların hata olmadığını düşünmeye başladık.”
‘Geri dönmelerini isterim’
“Tribünün durumu bizi üzdü tabii ki... Bizi maça 1-0 önde başlamızı sağlıyorlardı. Dönmelerini tabii ki istiyorum. İçinde Beşiktaş sevgisi olan Çarşı grubu bizi asla terketmez. Yine maçlara gelecekler. Adı Çarşı olmasa bile, o Beşiktaş ruhu sahada olacak. Yine biz 12 adamla İnönü’de sahaya çıkıp, maçlara 1-0 önde başlayacağız.”
‘Topla tabii ki ben oynayacağım’
“Herkes, “Serdar topla çok oynuyor” diyor... Ben tabii ki oynayacağım. Kendimi yetenekli bir futbolcu olarak görüyorum. Topla ben oynamazsam, Delgado oynamazsa kim oynayacak. Sahada herkesin kendi işi var. Ben görevimi yerine getirmeye çalışıyorum. Hocam, ileride istediğini yapmakta serbestsin diyor. Bir top kaybı yaptığım maçta bile, topla çok oynadığım söyleniyor.”
Derbide neden sevinmedi?
“Bunu ilk kez söylüyorum. Deplasmandaki Galatasaray maçında, Tello’nun attığı golden önce bir ağabeyim bana birşey söyledi. Biraz ağır bir sözdü, zoruma gitti. Hemen ardından golü attırınca, sözlerinin etkisinden kurtulamadım. O durumu kafama taktım, o nedenle gole sevinmedim.”
En iyi arkadaşı Arda Turan
En iyi arkadaşım Galatasaraylı Arda Turan... Ancak sahada birbirimizi tanımayız. Sadece birbirimizi düşürünce başımızı okşarız. Mesela Ali Sami Yen’de kaybettiğimiz maç sonrasında Arda beni kızdırdı. Ancak İnönü’de biz maçı kazandık, rövanşı ben aldım. Hatta Arda’ya sordum, “Formamı ister misin” diye!
Not:Alıntıdır.
Serdar Özkan... Evi Florya’ya yakın olduğu için ailesinin Galatasaray’a götürmek istediği, ağlayarak babasını ikna eden, Lucescu’nun, Del Bosque’nin kadrosunda yer verdiği, Ertuğrul Sağlam’ın formayı teslim ettiği Beşiktaş altyapısından yetişen genç yetenek... Yeni sezon öncesinde Alican Esenci’ye konuşan Serdar Özkan; ikinci lig macerasından Çarşı grubuna, yaptığı patlamadan yaşadığı düşüşe, Liverpool maçlarından, hakem hatalarına bilinmeyenleri açıkladı. Söz, Serdar Özkan’da...
“Ertuğrul Sağlam bana geçen sezonun ilk maçı olan Sheriff maçında forma verdiğinde fazla şaşırmadım. Sezon başı kampına gittiğimizde iyi bir hazırlık maçı oynamıştım. Hocam da, “Böyle olduğun sürece sen oynayacaksın” dedi. Sheriff karşısında oynayacağımı biliyordum. İlk 15 dakika geldi geçti... Bir anda olmadı herşey. Kiralık olarak ikinci ligde oynadım. Sebat’ta oynamak bana çok şey kattı. Futbola bakışımı çok değiştirdi. Büyük takımda sürekli antrenman yapıyorsunuz ancak maç oynamak daha farklı. Daha önce futbolu çalımdan ibaret zannederdim. 32 maç oynadım, güçlendim. Kıymetini anladım bazı şeylerin. Bir genç oyuncu kiralık gönderiliyorsa, sızlanmamalı... Oraya gittiğimde, Beşiktaş’ta oynayacağıma inanarak çalıştım.”
‘Ben robot değilim ki...’
“Sezona iyi başladım ancak daha sonra düşüşe geçtim. Herkes bana bunu soruyor. Daha önce bir sezonda 20-25 maç oynardım. Bu sene 55 maç oynadım. Ben de robot değilim, yorulduğum zamanlar oluyor. Serdar’la sezona iyi başlamıştık, neler yapabileceğimizi biliyorduk. O sakatlandıktan sonra arkamda farklı isimler oynadı ve bu durum beni olumsuz etkiledi. Diğer arkadaşlarım yanlış anlamasın ancak Serdar’ın gözünden, topu nereye atacağını anlıyorum. Birbirimizi tanıyoruz, o nedenle daha iyi anlaşıyoruz.”
‘Luce cebinden harçlık verirdi’
“Ben Lucescu, Del Bosque ve Tigana’yla çalıştım. Ancak yerli hocadan yanayım. Çünkü konuşurken arada kimse yok. Mimikleri, konuşma tarzı, birbirimizi daha rahat anlıyoruz. Lucescu çok babacan bir hocaydı, bana kaç kez cebinden taksi parası verdiğini biliyorum. Del Bosque de böyleydi. Her oyuncunun ısınamadığı hocalar vardır, benim de Tigana... Gençlere ilgi gösterdiği söylenir ancak bunu ben görmedim.”
‘Ayaklarımız bağlandı’
“Liverpool’a karşı İstanbul’da sezonun en mutlu olduğum maçını oynadık. İngiltere’ye gelince. Bazen futbolcuların kötü günleri olur. Birçoğumuzun aynı güne denk geldi belki de. Saha içinde ayaklarımız bağlandı. Sarı kart bile göremedik, insanlar belki de o yüzden kızdılar. İçimize böyle sindirmemeliydik. Liverpool maçı öncesindeki Fenerbahçe derbisi de bizi bozdu.”
‘Rico uyum sorunu yaşadı’
“Ricardinho’nun futbolculuğu tartışılmaz. Ancak bir uyum sorunu yaşadı sanırım. Türkiye’de bazen çok sert ve hızlı oynanıyor futbol ancak Ricardinho yavaştı. Oynamadığı zaman geçmişini düşünerek problem etmiş olabilir. Galatasaray maçında Aydın, ben ve Ricardinho ısınıyorduk. Gol attığımızda Aydın ve ben inanılmaz sevindik ancak Rico pek sevinmedi. Belki de galibiyeti öyle kutluyordu, bilemiyorum.”
‘Kimse parayı dert etmez’
“Şampiyonluğa giderken, liderken, hiçbir oyuncu parasını alsa da almasa da sorun çıkarmaz. Bir sene boyunca şampiyonluk için mücadele ediyorsun. Hiç kimse üç kuruş parasını almıyor diye oynamamazlık yapmaz. Çok ilginç oldu. Belediye maçından önce birinciydik, dördüncü olduk. Bir haftada oldu. Bobo’nun atılması bizi çok etkiledi. 11’e 11 olsak yenebilirdik Belediye’yi... O maçtan sonra düşüş yaşadık.”
‘Hakemler bizi katletti’
“Açıkçası hakem hatalarına inanmazdım. Ama o kadar çok yaşadık ki bu sene... Onlar da insan onlar da yapacaklar biliyorum. Bariz hata yaptıklarına inanmıyordum. Ankaraspor, Oftaş, Galatasaray maçında verilen penaltı... Artık maçlara çıkarken, “Nasılsa bize faul çalmaz, biz ayakta kalmaya bakalım” diyorduk. Bir yerden sonra bunların hata olmadığını düşünmeye başladık.”
‘Geri dönmelerini isterim’
“Tribünün durumu bizi üzdü tabii ki... Bizi maça 1-0 önde başlamızı sağlıyorlardı. Dönmelerini tabii ki istiyorum. İçinde Beşiktaş sevgisi olan Çarşı grubu bizi asla terketmez. Yine maçlara gelecekler. Adı Çarşı olmasa bile, o Beşiktaş ruhu sahada olacak. Yine biz 12 adamla İnönü’de sahaya çıkıp, maçlara 1-0 önde başlayacağız.”
‘Topla tabii ki ben oynayacağım’
“Herkes, “Serdar topla çok oynuyor” diyor... Ben tabii ki oynayacağım. Kendimi yetenekli bir futbolcu olarak görüyorum. Topla ben oynamazsam, Delgado oynamazsa kim oynayacak. Sahada herkesin kendi işi var. Ben görevimi yerine getirmeye çalışıyorum. Hocam, ileride istediğini yapmakta serbestsin diyor. Bir top kaybı yaptığım maçta bile, topla çok oynadığım söyleniyor.”
Derbide neden sevinmedi?
“Bunu ilk kez söylüyorum. Deplasmandaki Galatasaray maçında, Tello’nun attığı golden önce bir ağabeyim bana birşey söyledi. Biraz ağır bir sözdü, zoruma gitti. Hemen ardından golü attırınca, sözlerinin etkisinden kurtulamadım. O durumu kafama taktım, o nedenle gole sevinmedim.”
En iyi arkadaşı Arda Turan
En iyi arkadaşım Galatasaraylı Arda Turan... Ancak sahada birbirimizi tanımayız. Sadece birbirimizi düşürünce başımızı okşarız. Mesela Ali Sami Yen’de kaybettiğimiz maç sonrasında Arda beni kızdırdı. Ancak İnönü’de biz maçı kazandık, rövanşı ben aldım. Hatta Arda’ya sordum, “Formamı ister misin” diye!
Not:Alıntıdır.