By.kOLera' AmigO
New member
- Katılım
- 27 Eyl 2005
- Mesajlar
- 7
- Reaction score
- 0
- Puanları
- 0
> >O zamandan bu zamana hangi ozelliklerini kaybetti ve ısrarla >
>kaybettirilmeye devam ediyor da bu hale geldi bu millet dusunmek
>gerek... >
> >Kocadere köyünde büyük bir sargı yeri kuruluyor. Kimi Urfalı ,
kimi >Bosnalı , Kimi Adıyamanlı , Kimi Gürünlü, Kimi Halepli çok sayıda
yaralı getiriliyor...
> >
> >Bunlardan biri Lapsekinin Beybaş Köyündendir ve yarası oldukça
>ağırdır. Zor nefes alıp vermektedir.Alçalıp yükselen göğsünü biraz
daha
>tutabilmek için komutanının elbisesine yapışır.Nefes alıp vermesi
oldukça zorlaşır ama tane tane kelimeler dökülür dudaklarından.
> >
> >"Ölme ihtimalim çok fazla... Ben bir pusula yazdım...Arkadaşıma
ulaştırın..."
> >
> >Tekrar derin nefes alıp, defalarca yutkunur:
> >
> >"Ben...Ben köylüm Lapseki'li Ibrahim Onbaşından 1 Mecit borç >
>aldıydım...Kendisini göremedim.Belki ölürüm.Ölürsem söyleyin hakkını
>helal etsin"
> >
> >"Sen merak etme evladım" der Komutanı, kanıyla kırmızıya boyanmış
>alnını eliyle okşar.
> >
> >Ve az sonra komutanının kollarında şehit olur ve son sözü de >
>"söyleyin
>hakkını helal etsin" olur...
> >
> >Aradan fazla zaman geçmez. Oraya sürekli yaralılar getiriliyor.
>Bunlardan çoğu daha sargı yerine ulaştırılmadan şehit düşüyor.
>Şehitlerin üzerinden çıkan eşyalar, künyeler komutana ulaştırılıyor.
Işte yine bir künye ve yine bir pusula.Komutan göz yaşlarını silmeye daha
fırsat bulamamıştır.Pusulayı açar, hıçkırarak okur ve olduğu yere yığılır
kalır. Ellerini yüzüne kapatır, ne titremesine ne de göz yaşlarına engel
olamaz...
> >
> >PUSULADAKI NOT:
> >
> >"Ben Beybaş Köyünden arkadaşım Halil'e 1 mecit borç verdiydim.
Kendisi
>beni göremedi. Biraz sonra taarruza kalkacağız.Belki ben
>dönemem.Arkadaşıma söyleyin ben hakkımı helal ettim."
>kaybettirilmeye devam ediyor da bu hale geldi bu millet dusunmek
>gerek... >
> >Kocadere köyünde büyük bir sargı yeri kuruluyor. Kimi Urfalı ,
kimi >Bosnalı , Kimi Adıyamanlı , Kimi Gürünlü, Kimi Halepli çok sayıda
yaralı getiriliyor...
> >
> >Bunlardan biri Lapsekinin Beybaş Köyündendir ve yarası oldukça
>ağırdır. Zor nefes alıp vermektedir.Alçalıp yükselen göğsünü biraz
daha
>tutabilmek için komutanının elbisesine yapışır.Nefes alıp vermesi
oldukça zorlaşır ama tane tane kelimeler dökülür dudaklarından.
> >
> >"Ölme ihtimalim çok fazla... Ben bir pusula yazdım...Arkadaşıma
ulaştırın..."
> >
> >Tekrar derin nefes alıp, defalarca yutkunur:
> >
> >"Ben...Ben köylüm Lapseki'li Ibrahim Onbaşından 1 Mecit borç >
>aldıydım...Kendisini göremedim.Belki ölürüm.Ölürsem söyleyin hakkını
>helal etsin"
> >
> >"Sen merak etme evladım" der Komutanı, kanıyla kırmızıya boyanmış
>alnını eliyle okşar.
> >
> >Ve az sonra komutanının kollarında şehit olur ve son sözü de >
>"söyleyin
>hakkını helal etsin" olur...
> >
> >Aradan fazla zaman geçmez. Oraya sürekli yaralılar getiriliyor.
>Bunlardan çoğu daha sargı yerine ulaştırılmadan şehit düşüyor.
>Şehitlerin üzerinden çıkan eşyalar, künyeler komutana ulaştırılıyor.
Işte yine bir künye ve yine bir pusula.Komutan göz yaşlarını silmeye daha
fırsat bulamamıştır.Pusulayı açar, hıçkırarak okur ve olduğu yere yığılır
kalır. Ellerini yüzüne kapatır, ne titremesine ne de göz yaşlarına engel
olamaz...
> >
> >PUSULADAKI NOT:
> >
> >"Ben Beybaş Köyünden arkadaşım Halil'e 1 mecit borç verdiydim.
Kendisi
>beni göremedi. Biraz sonra taarruza kalkacağız.Belki ben
>dönemem.Arkadaşıma söyleyin ben hakkımı helal ettim."