Çanakkale Savaşı kahramanı Seyit Ali onbaşı

DeRSaaDeT

Islambol
Katılım
3 Şub 2006
Mesajlar
6,597
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
118
632845694035830177.jpg
Çanakkale Savaşları'nda Deniz Savaşları sırasında Seddü'l- bahir açıklarında bulunan düşman gemileri Morto Koyu ile Seddü' l- bahir tepesini sürekli bombardıman altına almışlardı. Türk mukavemeti gittikçe azalıyordu. Kendilerini Allah' ın koruyuculuğuna bırakan Türk birlikleri şehitlik mertebesine ulaşmayı arzu edercesine, kaçmak yerine son gayretleriyle mücadele ediyorlardı.

Bu sırada bir İngiliz gemisinden atılan büyük bir bomba Morto Koyu sırtlarındaki bir topçu birliğimizi toptan imha etti. İçlerinden yalnızca Seyid Ali Çavuş kurtulmuştu. Çavuş etrafındaki manzara karşısında duyduğu ızdırap ile dünyada eşine az rastlanacak bir olay gerçekleştirdi.
Duyduğu acı ile normalde üç kişinin zor taşıdığı 257 kiloluk bombayı yerinden tek başına kaldırdı, taşıdı, topun namlusuna sürdü ve ateşledi. Bu mermi gideceği yeri de biliyordu. Queen Elizabeth gemisinin bacasından içeri girdi ve gemi ortadan ikiye ayrılarak battı.

Burada, 257 okkalık bir mermiyi kaldırarak olağanüstülük gösteren Seyit Ali Onbaşı ile ilgili menkıbeyi Mehmet İhsan GENİŞÇAN, eserinde şöyle anlatıyor:

" Ne hikmetse bataryada tek top ayakta kalabilmiş, fakat onun da vinci kırılmış olduğundan mermileri namluya sürülemiyordu. Yüzbaşı Hilmi Bey , etrafından birilerinden yardım alabilmek düşüncesiyle bataryadan uzaklaştığı sırada Niğdeli Ali ile Koca Seyit ümitsiz ve perişan ne yapacaklarını düşünüyorlardı.

" Ulu ve yüce Allah' tan başka hiçbir güç ve kuvvet yoktur. " duası Seyit' in ağzından nûr tanesi gibi dökülmeye başladı.
Seyit Ali, bu duayı defalarca okudu. Bu yakarış şüphesiz hiç kimseninkine benzemiyordu. Aşk ile kendinden geçmesi ve 257 okkalık top mermisini kucaklayıp omzuna alması bir oldu. Demir basamakları tam üç kez inip çıktı. Yanında bulunan Niğdeli Ali, Seyit ' in göğüs ve omuz kemiklerinin çatırtısını duyuyor, hayret ve dehşet içinde kalıyordu. Topun namlusuna sürülen üçüncü mermi savaşın kaderini böylece değiştiren olayı yaratmış ve İngilizler' e ait "Ocean" isimli zırhlı, bu merminin isabetiyle korkunç yara almıştır.

Aynı gün geç saatlerde Çanakkale Boğazı Müstahkem Mevki Kumandanı Cevat Paşa, ödül olarak Seyit' e onbaşılık rütbesini verdi. Merminin bir defada kendi huzurunda kaldırılmasını istedi. Bunun üzerine Seyit Onbaşı, Cevat Paşa' ya şu cevabı verdi:

" Ben bu mermileri kaldırırken gönlüm, Allah'ın feyziyle doldu. Ancak bu kuvvetin sırrı o anda bana Allah' ın ihsan ettiği bir vergi idi. Bu ağırlığı kaldıracak kadar bir makam varmışsam bu dua ve rıza ile olmuştur. Ancak şimdi kaldırmam mümkün değildir kumandanım"


KAYNAKÇA
Prof. Dr. Abdurrahman Güzel, "Türk Edebiyatında Çanakkale Zaferi", 1994.
 
"...Evet, insan ruhunu yenmek mümkün olmuyor. Dünyada hiç bir ordu bu kadar sürekli ayakta kalamaz. Sadece bugün 1800 şarapnel attık. Aylardan beri gece gündüz savaş gemilerimiz mevzilerini bombalıyor. Son derece hırpalanmış Türkleri koruyan Cenab-ı Allah`larından ayırmak için başka ne yapılabilir...!"
Müttefik Orduları Başkomutanı
General Jean Hamilton
"Bir asker için mutluluk denen şey varsa, Türk`lerle omuz omuza savaşmaktır diyebilirim.
Fakir insanlardı; buğday kırığından yapılmış çorba en önemli yemekleriydi, sağlıksız su içerlerdi, çamur barınaklarda yatarlardı, fakat en modern silah ve araçlarla donanmış düşmanlarına karşı aslanlar gibi savaşırlardı... Bu insanların kalplerinde sadece ve sadece ulvi bir vatan sevgisi ve iman gücü vardır. Ölüme onlar kadar gülümseyerek giden bir millet ferdi daha görmedim."
Beşinci Osmanlı Ordusu Kumandanı
Mareşal Liman von
Sanders

Mehmed Niyazi`nin Çanakkale Mahşeri adlı eserinden...
 
okurken çok duygulandım gerçektende
Yüreği Allah ve vatan sevgisiyle dolu olan bir insan.....Seyit Ali
çokta güzel söylemiş
"Ulu ve yüce Allah' tan başka hiçbir güç ve kuvvet yoktur."

Allah rahmetle elesin onu ve tüm şehitlerimizi
 
hayır bide şu var, top mermisini kaldıması ayır bir olay. benim asıl şaşıp kaldığım durum başka. o topun nişan alma - hedefleme sistemide bozukmuş benim bildiğim. sen kalk onca uzak mesafede ki bir gemiyi ki bahsettiğimiz gemi öyle - böyle değil. o zamanlar en güçlü gemi imiş... neyse... o kadar uzaktan o gemiye göz kararı nişan al ve geminin bacasından topu içeri sokarak motor dairesine motora yolla. tarih hocamız böyel anlatmıştı.

ya Allah'ın kerameti işte bu ki Seyit Ali vesile olmuştur. Ne mutlu ona, Ne Mutlu Türküm Diyene!!!
 
biras ek not:kaldırdığı topun ağırlığı bazı kaynaklarda 257 okka bazılarında 257 klo olarak werilir...bazı arastırmacılar ise o birliklerde bulunan maksimum top agırlıklarının 80 ile 130 kg oldugunu söylemektedirler..

ek not 2: riwayet edilenin aksine gemiyi bacasından deil güwertesinden wurmustur...gemiyi batıran attığı top değil,top sebebiyle yara alan gemi nusrat mayın gemisiin döşediği mayınlara carparak batmıştır...

ek not 3: bu adam da maalesefki sawastan sonra sefalet içinde yaşamış we ole olmüştür..

ek not 4:daha sonra heykelini yapan adam fotografta görüldüğü gibi deilde topu kucagında tutar sekilde heykelini yapmıs we usun bir süre canakkalede o sekilde durmustur bu heykel..kısa bir süre once de bu heykel deiştirilip yerine resimdeki gibi yane gercege uygun olan bir heykel yapılmıs we diğeriyle deiştirilmiştir..




yorum: o dönemdeki insanlar nelere göğüs germiş bu watan için biz ise bir heykelini bile doğru şekilde yapmasını becerememişiz..yazık..!!
 
teşekkür edereim kardeş ey vallah dostum....
 
Geri
Üst