Çakallarla Dans'

kent55

Süper Moderatör
Süper Moderatör
Katılım
23 May 2008
Mesajlar
31,409
Reaction score
0
Puanları
0
Konum
ѕαмѕυηѕρσя





Tuba Ünsal, Şevket Çoruh, İlker Ayrık, Timur Acar’ın başrollerini paylaştığı Çakallarla Dans, uyanıklar dünyasındaki çatışmaları komedi diliyle beyazperdeye taşıyor. 17 Aralık’ta vizyona girecek olan filmi izleyen herkesi kahkahaya boğacağını anlatan yönetmen Murat Şeker, herkesin çakal olduğunu da söylemeden geçmiyor. Şeker, başrol oyuncularından Tuba Ünsal’ın bebeğinin de filme uğur getireceğine inanıyor.

■ ‘Çakallarla Dans’ neden izlensin?
Çakallık müessesesini komedi diliyle anlattık. Uyanıkların çıkarlarının çatışmasında ortaya çıkan komiklikleri hikâyeleştirdim. Ne altı boş bir komedi filmi, ne de mesaj kaygısı taşıyan bir film çektik. Öyle ki, izleyiciler filmin başından sonuna kadar gülecek, kahkaha atacaklar. Eve gidince de sinemada gülmekten vakit bulamadıkları mesajları alacaklar.

■ Nasıl bu kadar emin konuşuyornuz?
‘Şakayla karışık, Sadri Alışık’ mesajıyla bir film yaptım. Bu mesajla çekilen bir filmin göreceği ilgiyi önceden sezebilmek içinse, Amerikanvari bir düşünceyle, filmi çeşitli mesleklerden 25 kişilik hedef kitleye izlettim. Ve gördüm ki, o 25 kişinin hemen hemen hepsi filmi izlerken benim beklediğim tepkiyi verdi. Salondan memnuniyetle ayrıldılar. Bu doğrultu da işimizi doğru yaptığımıza kanaat getirdim.

SÜTE SU KATANLARIN HİKÂYESİ
■ ‘Çakallık müessesesi’ni tanımlar mısınız?
Sakatlık bahanesiyle zamandan çalmak için yerde yatan futbolcular, otobüste yer vermemek için uyuma numarası yapanlar, patronundan zaman, dolayısıyla para aşıranlar, süte su katanlar vs... Hayatında bir şekilde çakallık yapmamış olan, yapmayan ve yapmayacak kimse var mıdır?

■ Siz çakal mısınız?
Uzmanlaşmış bir çakal değilim, ama hayatımın bir anında çakallık yapmışımdır. Hatırladığım çakallığım Eyfel Kulesi’nde asansöre jeton atmadan binmeye çalışmaktı. Orta katta iki asansör vardı. Birinin önünde gişe vardı, diğerinde yoktu. Ben de jeton almamak için önünde gişe olmayan asansöre bindim. Meğer o aşağı iniyormuş. Ben orta kata çıkmak için aşağıdan yeniden jeton almak zorunda kaldım.

■ Komedi filmi deyince akla belli isimler geliyor. O isimlerin sizin filminizde yer almamış olma sorununu nasıl bertaraf ettiniz?
Evet, belli isimler bizim filmimizde değil ama ‘Çakallarla Dans’ta rol alan bazı oyuncuların önümüzdeki yıllarda ‘Belli isimler’ kategorisine gireceğinden son derece eminim. Örneğin bu isimlerden biri Şevket Çoruh... Çoruh’un içindeki büyük komedyen bu filmle dışarı çıktı. İlker Ayrık ile Bülent Çolak’ın komedide ne ölçüde başarılı oldukları zaten ortada. Bunun yanı sıra Sümer Tilmaç gibi, Cengiz Küçükayvaz gibi, Erdal Tosun gibi isimlerin komedyenliğinden zaten şüphemiz yok.

■ Komedi filmlerinde belli isimlerin dışında bir kadro oluşturmak zor mu? Onların dışındaki kadro ne ölçüde ilgi görüyor?
Komedi filmi için kadro oluşturmak aslında çok zor değil. Çünkü komediyi oynayacak çok yetenekli oyuncularımız var. İlgi görüp görmeme meselesine gelince, oyuncuların yetenekleri ve o filmdeki performansları izleyiciyi salonlara çekiyor veya çekmiyor, olay bu...

■ Komedi filmlerinin gişelerine ‘kesin’ gözüyle bakılıyor. Gerçekten öyle mi?
Ah keşke öyle olsa. Öyle değil elbette. Hatta kötü komedi filmleri diğerlerinin de gişesini olumsuz olarak etkiliyor. Daha doğrusu türü ne olursa olsun, kötü olan her film diğerlerine zarar verir. Doktorların Hipokrat yemini var, avukatların baro ilkeleri var. Sinemacıların öyle bir yemin veya ilkeleri olmadığı için her filmin işin ehli kişilerce kontrol edildikten sonra gösterime girmesi mümkün olmuyor. İzleyici zaten kötü filmleri eliyor ama endişe “Aman, işte bu da Türk işi komedi filmi” düşüncesinin yerleşecek olma olasılığı...

‘TUBA’NIN SETTE SANCISI TUTTU’

■ Tuba Ünsal’ın hamile olduğunu öğrendiğinizde kadrodan çıkarmayı düşünmediniz mi?
Hayır, çünkü Tuba’nın profesyonelliğinden bir an olsun şüphe etmedim. Tek endişem Tuba’nın kontrolü dışında olabilecek gelişmelerdi. Burada da filmimin çekimlerinin aksamasından çok Tuba’nın zarar görebileceği endişesini taşıdım. Çünkü Tuba “Hamileyim. Sen yerime başkasını bul” demişti. Bir anlamda büyük bir sorumluluk almıştım. Endişem bu yöndeydi.



■ Kontrol dışı gelişmeler yaşandı mı?
Bir gece çok fazla sancısı tuttu. Ben eve göndermek istedim. Tuba’nın o gece eve gitmesi çekimlerin bir gün uzaması ve büyük masraf demekti. Tuba “Dayanıyorum. Şimdi seti ertelemenin anlamı yok. Kaybın büyük olur” diyerek eve gitmeyi reddetti. Birkaç kez diretmeme rağmen evine gitmedi...

■ ‘Aşk Tutulması’nda da Bergüzar Korel hamileydi. Adınız hamilelerin yönetmeni olarak çıkmasın!
Evet, tesadüfen iki filmimin de başrol oyuncuları hamileydi. Bundan sonra çekeceğim filmdeki kadın oyuncu hakkında otomatikman ‘hamiledir’ yorumu yapılacak. Bu arada çalışan hamile kadınların durumları konusunda da bir uzman olduğumu söyleyebilirim.

■ Size göre herkes bir şekilde çakal...
Evet, ne yazık ki çakallık müessesesi genel geçer bir yapıya sahip oldu. Çakallık yapanlar akıllı insanlar olarak algılanmaya başladı. Çakallara sempatiyle bakar olduk. İşte ben ‘Çakallarla Dans’ta bu tehlikenin altını çizmeye çalıştım.

'TUBA'NIN BEBEĞİ BİZE BEREKET GETİRECEK'

■ Tuba Ünsal, promosyon çalışmalarında yer almayacak. Kızgın mısınız?
Hayır, hiç değilim. Tuba’nın karnı burnundayken Amerika’dan gelip promosyon çalışmalarına katılmasını beklemek insanlık dışı olur. Eminim Tuba’nın bebeği filmimize bereket getirecek.
 
Geri
Üst