karizma_5
karizmatik
Gidiyoruz, gidiyoruz, gidiyoruz...Sonra dönüp arkamıza bakıyoruz ki bir çuvaldız yol gitmişiz. Bir masal dünyası içinde yaşıyoruz da onun için mi? Yoksa kaskatı gerçeklerle dolu bir dünyada, çirkinliklerin, güvensizliklerin olduğu bir dünyada yaşıyoruz onun için mi kendimizi hayal dünyasında teselli ediyoruz.
Eski günleri yad ederek. Bizim aramızda doyulmaz, tadılmaz bir sevgi vardı.
Gönül gönül dirilirdik, tamamlanırdık. Biz böyleyken bir şeyler oldu sonradan. Bizim dostlarımız vardı, dertlerimiz dertlerine karışmış.
Bizim dostlarımız vardı, kalbi genç, aşkı taze, hasreti genç. Bizim dostlarımız vardı, başkaları biz ağlarken yönünü çevirdiğinde, üzerinde ağlayabileceğimiz omuzu veren. Bizim dostlarımız vardı, konuşunca destan yazan, hep koşmaya çağıran...
Öyle kara bir zaman dilimine denk geldi ki yaşamımız. Maskelerin ardından göz kırpıyoruz birbirimize, ağzımızı kapatıyoruz ve “dostum” dediğimiz kimseye “seni seviyorum” diyoruz. Ben bir dost istiyorum; “Beni kır çiçeği gibi avucunda değil, kurşun gibi göğsünde taşıyacak.”
Dost dediğin farklı olmalı, yüreğinde fırtınalar kopan, ayağın tökezleyince seni düşmeden tutan. Dost dediğin farklı olmalı, insanlar içinde bir “insan” olan. Bizim bir yarışımız var. Küçük problemlerin yıldıramayacağı. Çünkü küçük problemler küçük insanları yıldırır. Bizler bir vücudun azaları gibiyiz, düşeni kaldırır, yardıma ihtiyacı olana yardım ederiz.
Bizler farklıyız. Çünkü DOSTUZ…..
alıntıdır
arattım bulamadım
ben çok beğendim bakalım sizler beğenecekmisiniz
Eski günleri yad ederek. Bizim aramızda doyulmaz, tadılmaz bir sevgi vardı.
Gönül gönül dirilirdik, tamamlanırdık. Biz böyleyken bir şeyler oldu sonradan. Bizim dostlarımız vardı, dertlerimiz dertlerine karışmış.
Bizim dostlarımız vardı, kalbi genç, aşkı taze, hasreti genç. Bizim dostlarımız vardı, başkaları biz ağlarken yönünü çevirdiğinde, üzerinde ağlayabileceğimiz omuzu veren. Bizim dostlarımız vardı, konuşunca destan yazan, hep koşmaya çağıran...
Öyle kara bir zaman dilimine denk geldi ki yaşamımız. Maskelerin ardından göz kırpıyoruz birbirimize, ağzımızı kapatıyoruz ve “dostum” dediğimiz kimseye “seni seviyorum” diyoruz. Ben bir dost istiyorum; “Beni kır çiçeği gibi avucunda değil, kurşun gibi göğsünde taşıyacak.”
Dost dediğin farklı olmalı, yüreğinde fırtınalar kopan, ayağın tökezleyince seni düşmeden tutan. Dost dediğin farklı olmalı, insanlar içinde bir “insan” olan. Bizim bir yarışımız var. Küçük problemlerin yıldıramayacağı. Çünkü küçük problemler küçük insanları yıldırır. Bizler bir vücudun azaları gibiyiz, düşeni kaldırır, yardıma ihtiyacı olana yardım ederiz.
Bizler farklıyız. Çünkü DOSTUZ…..
alıntıdır
arattım bulamadım
ben çok beğendim bakalım sizler beğenecekmisiniz