Arama sonuçlarınız

SeN Sen bana yetimsin bu gece Ben sana Öksüz. Savurduğum saçlarımın kokusunda kalmış Ay ışığı; Ben ay’a dönmüşken yüzümü ,düşün ardı sıra kopmuş fırtınalar Sırtımdan vurulmuşa dönmüşüm habersiz uykularda kırmızı şaraplar içmiş yüreğim… Haram kokuyor tenim Şehre ışık vurunca ilk ben senden...

Ben seni güneşin sarılığı Yapraklara düştüğünde sevdim.. Gözlerinde Bu kadar yakamozu nerden bulmuştun Dudakların goncayı andırıyordu. Tanrım! Kimdin sen? Neden ilkbahar kokuyordun? Ben seni bu küçük şehirde Bir sigara içimi bile kalmadığın Ayaküstü sohbetlerde sevdim. Saçların rüzgârla...

Alkış için yaşanan Aşklara senin olanı sevmek deildir aşk senin olanı zaten sevmek kolaydır gel başkasına ait olana yolla tüm dualarını göster vazgecilmesi mümkün olmayan bağlılığını ceksende kıyamet-i sancıları pes etmek deildir aşk her günün sonunda tükensende kapansada Ona...

Gece, bir şehrin örtüsüdür. Kendini kaybetmiş, kirletilmiş, dağıtılmış yaşamları gizler karanlığıyla. Huzuru, mutluluğu eritir içinde, uykuya yatırır. Aşk geceye yakışır! Güneş ve ayın bitmek bilmez kavgasında; sırlar, geceye çekilir pervane böcekleri gibi… Gece, bir şehrin...

Yağmura bıraktım kendimi. Sokakları dolandım seni düşünmemek için. Her adımımda sana gittiğini düşünmeden adımların; saatlerce yürüdüm. Zindan yüreklim üç ay geçmiş yokluğunu sarıp sarmayalı yüreğimi. Üç ay. Sensiz dakikalarda nefes alamayan ben şimdi görüyorum ki üç ayı devirmişim...

Seninle ''hüzne sürgün aşıklar'' ülkesinde birer köşe başı tutalım... Sen Adem ol, ben Havva... Kirpiğimde asılı olsun bir aşk masalı... Dekor vuslattan uzak, manzara mutluluktan kovulmaya tutsak... Benim uğrumda cennetten kovulmayı göze alabilir misin?.. Bir dudağı elmaya benzetme hayalini de...

Emanet sevinçlerini sarıp sarmalayıp koyuldun yola...Sımsıkı sarıldığım umutları da sığdırdın kucağına...Yolun açık olsun dünüme mührünü, bugünüme hüznümü, geleceğe gönlümü katan adam... Kırık dökük sesini toparla artık. Gözyaşların yüreğime damlıyor. Dağlanıyorum acınla...Hep gülüşler asılıydı...

Onu beklerken ilk gözyaşı düştü avuçlarıma daha kelimelerimi tüketmemişken. Sınırlarının dikenli tellerine takıldı ellerim ilk kan düştü sürgün vermemiş toprağıma ilk tomurcuk.. Şehrayinler aydınlattı gecelerimi bir kasım ortasında esen hazan rüzgarlarına açtım yaralarımı... Bahçedeki yaşlı...

“ Yüreğimin kıyısına vurdu minicik bir dalga, Tutmalıydım, tutamadım kendimi..... Bir canım var; feda etsem sevdamı bilemezsin. Bir acım var anlatsam, önünü göremezsin! Herkes unuttu gitti; bende unuttum her şeyi.. Bari.... Bari sen ........... „ Bir yağmur yanaşıyor gönlümün iskelesine…...

Koç Burcu (Çatı) 21 Mart - 20 Nisan Boğa burcu(Sandalye) 21 Nisan-21Mayıs İkizler Burcu(Kapı) 22Mayıs-21 Haziran Yengeç Burcu(Ütü) 22 Haziran-22 Temmuz Aslan Burcu(Halı) 23Temmuz-23Ağustos Başak Burcu(Şemsiye) 24Ağustos-22 Eylül Terazi Burcu(Yastık) 23 Eylül-23 Ekim Akrep...

Nohut, adeta şiaflı bir ecza deposu gibidir. Pek çok faydasının yanısıra, zayıflamak için de ideal bir besindir. Şems Aslanın, zayıflamak isteyen izeleyenlere, bir diğer önerisi, nohut çayı idi. Nohutun içerisinde bulunan, zengin mineral ve vitaminer, zayıflarken, sağlıklı kalmayı da...

Hain zamanların puslu sularında vedaların kendini bilmez susuşlarında sen ki bana düşman sen ki bana hasret sen ki sensizsin artık... Derin anlamları tükenişine gömdüm basit cümleleri boş sayfalara üzerini çizmekte yetmiyor satırlarca siyahların hükmü geçiyor şimdi sana koşmaya can atan tüm üç...

Nasıl özlemektir ki bu, aynadaki gözlerimde bile senin gözlerini görüyorum... Mevsim ne olursa olsun, her sağanak yağmurda, sana koşuyorum ben, yalın ayak bir çocuk masumluğunda... Yüreğime sığmayan aşkını, beynim almıyor!...Geçen bunca zamana rağmen, içimde küllenmeyen aşkın!!! Seni görsem...

Biraz cekingen micaza sahip oldugum icin gecikmis bir Merhaba ile baslamak istiyorum ... Aslen Izmirliyim ne yazikki vatanimdan uzaktayim gurbet ellerde yasayan sessiz sakin bir kisilige sahibim keyifli ve güzel paylasimlar dilerim, aranizda olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. ” Merhaba…...

Osmanlı’nın pek çok alanda olduğu gibi yeme/içme kültürüne de olan hayranlığım dolayısıyla Yaşam Stil olarak unutulmaya başlanan, aslında bize ve kültürümüze has, taa kökenlerimize inen yeme/içme kültürünün vazgeçilmez yanlarını zaman zaman paylaşmayı hedefliyoruz… Bunlardan birisi de; Şerbet…...

Yağmur sesli karanlığın en çıkmaz vaktinde,varlığının uzaktan uzağa gelen kalp sesi kanatırken yaralarımı;ben yine bir tek seni mırıldanıyorum..Yokluğuna sarılmış bedenimle bir kadeh daha kaldırıyorum sana..Isırarak dudaklarımı “şerefine”… Gözlerimin önüne düşen sensizlik baş ucumda.. Bir de...

Ey Hayal, Ey Aşk! Yaklaş. Bana gel. Sen gel. Yalnız gel. Sadece gel. Artık gel.. Yıllardır gece sana doğuyor, güneş sana batıyor. Bilirsin.. Bir krallığı senin üstüne kurdum, sonra çoğalttım seni. Saçtım seni dört bir yana. Artık dağılmıştın da. Halkın içindeydin. Halk olmuştun...

Sen bir yel gibi esip gittin hayatımdan Yelkenleri kırık tekneler gibi Bakakaldım yorgun denizler üzerinde... Sen gittin gideli Kalbimin bütün kapılarını kilitledim Yokluğun durmadan büyüdü içimde... Özlemin tek yönlü bir yol Gidilip de...

Mutlu İnsanlar Mezarlığı Mutlu İnsanlar Mezarlığına gömülmek isteyen insanların sayısı gün geçtikçe çoğalıyor bununla birlikte mezar yerinın de değeri artıyor. Parasını ödeyebilen buraya gömülür. Babadan oğula geçen miras gibi olur. 20 – 30 sene sonra mezar değişir. Yeni bir...

Dönüyorum sardunya zamanlarıma ilkyaz çiçekleri kokularını salsın belki unutulmuştur adım tozlu çekmecelerde saklanan sevda mektuplarında ya da yürek dağlayan bir şarkı sözlerinın dalga kıran ritminde olsun...yine de dönüyorum kadınlığımın ağrıyan...