Arama sonuçlarınız

Kalbim acıyor .. Mutsuzluk, umutsuzluk ve adını koyamadığım duygular bedenime, yüreğime ve de ruhuma yapışmış durumda. Kurtulmak istiyorum hem de bir an önce. Ama bırakmıyor beni bu duygular .. Hani bazı anlar vardır, Bağırıp, çağırıp, bir şeyler anlatmak istersin, ağlamak istersin deliler...

Masalın camından içeri doğru sızan gözbebeklerimden bahsediyorum Dokunabilir misin kahve koyusu yalnızlığıma ? Ya da sesimin teline vurulup, çıkarabilir misin göğüs kafesimden nefesini ? Avuç içlerim sönüyor.. Eflatun yaprakların damarlarından düşüyorum masalım Bir sonbahar alışkanlığı daha...

gözlerim yoluna düşmüş, hiç bir şey göremiyorum senden öte .. senden öte sözler duyamıyorum, aldığım nefes seninle sınırlı .. ayağıma prangalar vurmuş odaların, çıkamıyorum eşiklerinden, bir adım ötene atamıyorum adım, hapsoldum karanlığında, kaçamıyorum .. tutsaklık demişler bunun adına...

Adını dilimden düşürmeye göreyim Düşüyorum, Giderken adımlarının açtığı boşluğa .. Sonra şiir oluyorsun birdenbire Ve ne yazık ki gamzelerin değil Sensizlik ilişiyor kalemime .. Özlüyorum.. Kadehimde sitem var biraz da İçtikçe içleniyorum Ve diyorum ki; Zaman ! diz çök artık bu vuslata ...

Yemen'deki Shibam şehri, çölün ortasında bulunan, kalın taş duvarla çevrili bir gökdelen vahası gibi görünüyor. Tüm binalar çok ince ve bununla beraber tüm binalar birbirlerine çok yapışık. Sanki biri bu şehri inşa ederken çok kısıtlı bir alana sahipmiş gibi davranılmış... Caddeler, karanlık ve...

''seni bütün günlerden çalıyorum bundan böyle . . .'' Ve artık bu beden sensindir. Köklerimde açan, nice benzetmelere boyun eğen senli bir hayatın filizlenmiş halidir. Yaralı sevdaların en güzel merhem ilacıdır. Ve artık bu beden aşktır. Kimliğini kaybetmiş, yarı bahçıvan ustalarına emanet...

Sini kaplumbağası (Caretta caretta), denizlerde yaşar. Yumurtlamak haricinde karaya hiç çıkmaz. Sırt tarafı kırmızımsı kahverengi alt tarafı ise beyazımsı açık sarı renklidir. Bacakları yüzmeye yarayacak biçimde kürek biçimi almıştır ve dış kenarlarında en fazla 2 tırnak bulunur. Oksijeni...

Benden, seni anlatmamı isteselerdi ; bir yürek anlatırdım içinde koskacaman bir dünya, dünyada kocaman bir fener ve sevgi yolu aydınlatan .. Deselerdi yaz onu ; yazardım en güzel şiirleri dilsiz istekleri dipsiz kuyu sarınçlarında yuvarlanan aşkları .. yazardım parmaklarım morarıncaya kadar...

Yoğun istek üzerine sitemizin sewilen üyelerinden visi0n ile yaptık bu sefer ki röportajımızı .. hadi tanıyalım bakalım nasıl biriymiş =) infatuate: slm vision =) visi0n: slm infa =) infatuate: nasılsın ? yolunda mı herşey ? visi0n: Allaha sükür iyiyim herseyde yolunda dogal olarak =)...

Bir sessizlikti çığlıklarım Koyu kara, kapkara bir gündü .. Bembeyaz hayaller içinde çaresiz bekleyişlerimdin Hiç beklemediğim bir anda geldin İmkansızdın ya imkansızsın .. Hayaller kuruyorum içinde sen olan Deprem oluyor yıkılıyorum İçimde yalpalıyor, dağılıyorum .. Kabuslara dalıyorum...

yüreğim yoruldu uğraksız zamanların boşluğunda bekledikçe artan binlerce acıya inat, yalnızlığımın pusu kurduğu yollarda kaldım .. böyle çığlık çığlığa susuşum ondan .. kırık tren raylarında unutuldu sevdalarım, bu uzak diyarlardan sana gelemeyişim ondan .. aydınlığı çalıyorum, ferfecir...

Emilie De Ravin, 27 Aralık 1981’de Melbourne’ün güneyindeki Mount Eliza, Victoria’da dünyaya geldi. 9 yaşından itibaren bale eğitimi almaya başlayan Emilie, 15 yaşındayken seçkinliğiyle ünlü olan Avustralya Bale Okulu’na (Australian Ballet School) kabul edildi. Bu okulda Danceworld 301 gibi bazı...

Çok çook uzun bir aradan sonra biraz geçte olsa kültür etkinliklerimizin 11.sini gerçekleştirmiş bulunmaktayız arkadaşlar ;) buyrun burdan yakın :sigara: :melek edit: bu foto da şimdi Madnesstan geldi, küçüklük hallerimiz :p

Kara çalınmış günlerin ertesinde, ellerinde güneşlerle gelen yar, Huzuru içirdiğin yüreğim şimdi hüznü içiyor ellerinden, bilesin .. Yüreğine kanatlanan yüreğin kanadı kırıldı, kanıyor Göğe uçurduğum umutlarım vuruldu bir bir Hüzün ki, yokluğuna katık ettiğim, Yine dolandı eteğime, peşimi...

Seni sevmekle biriktirdiğim cümlelerim var... Seni özlemekle tükettiğim zamanlara inat.... Canımın bir parçası uzaktayken, hiç gülmez oldun demeyin bana Elbette yarım tebessümler dudaklarımda Efkarlı şarkılar kulaklarımda Ve sana adanmış mısralar, cümleler sayfalarımda Özlemini öyle yoğun...

New York'taki özgürlük heykeli ABD'nin sİmgesi. 1886'da Fransızlar tarafından Amerikalılar'a hediye edildi. Özgürlük heykelini tüm dünya biliyor .. Afganistan'daki bu heykelin orjinal adı Bamya'nın Budhası. Dağın oyuylasıyla oluşturan heykel Kabil'in 230 km Kuzeybatısında. 2001'de Taliban...

Masum bir çocuğun iç ısıtan TeBeSSüMü ; Nurdan bir dedenin içten DuAsI ; Hasretle beklenen vuslatı yakaladığımız an ; Yıllarca eskimeyen sevda masalı ; bütün engellere rağmen hiç sönmeyen umut ; gönül bahçesinden koparılmış taptaze papatyalar ; küçük bir lokmadaki huzur ...

Ağlamak nasıl rahatlatırsa insanı sümkürmekte öyle rahatlatır.. Her iki durumda da mendil vazgeçilmez materyaldir.. Bazen her iki akıntı kafa kafaya verirler ki; buna 'SALYA SÜMÜK AĞLAMAK' denilir.. :( Ancaaak..; ! Sümük yükte ağır, pahada hafif olsada, gözyaşı bazen paha biçilemeyecek kadar...

Bilmezlerin içinde tek bildiğimsin Seninle süslüyorum yarınlara dahil kurduğum düşleri Ve hiç bir zaman korkmuyorum bu aşk içinde yüzmekten Kırmızının yüreğime hissettirdiği tutkudan bile daha tutkulu seviyorum seni Varlığın bile bir başka atmasını sağlıyor kalbimin, Yokluğun ise yakıp...