Arama sonuçlarınız

Ben'li çilelerin, ben'li pişmanlıkların bitti artık. Dilediğince özgürsün... Mavi gökyüzünün altında istediğin düş ülkelerine kanatlanabilir yüreğin...Dilediğ in mevsimlerde delice ıslanabilir gözlerin... Bana çıkan tüm yolları adres defterlerinden sil artık.. Adımın üzerini kalın harflerle...

Sana doyamamanın acısı ile, Dünyaya büyük bir isyan ile, Buraları sana bırakıyorum açmamış tomurcukları. İşte gidiyorum içimde büyük bir sancı ile, Kan ile dolmuş gözlerim ile, Keder ile bürünmüş bedenim ile… İşte gidiyorum şarkımızı dinlemeden, Bakmadan duvardaki resmine, Tutmadan ellerini...

Bilmelisin...herkeze Nasip Olmaz...ama Sende Bana "bir Adım" Gelmelisin.. Uzaklardayım...Biliyorum...Suçlarım günahlarım da var!..sana yaptıklarım da farkındayım... Ben seni affettim... Sevgim kıyafetsiz kalıyor tanımlıyamıyorum cümlelerde... Sessizlik bazen matem bazen şevinç gerçek...

Sen gidince ötede kaldı hayat Kırılıp tuz buz oldu Toparlanamadı aşk Bir deli düzeni bu Akıllı masalında Ya boşan alışkanlığımdan Ya otur Kalkmamaya Ayrılık seni görmezden gelirim Meret oyalama aklımı Uzakta saldım yüzde yüzümü Dön demeyi valla unuttum ben jB0CihMwPnk

Sana bir âşık olayım da gör Bir gönül düşüreyim Renkten renge gireyim Köprüleri ateşe vereyim Sana bir âşık olayım da gör! Ben, âşık olunca fena olurum Bir acayip hal alırım Deli-divane olurum Kimse tutamaz beni Sevdiğim unutamaz beni Sana bir âşık olayım da gör! Ben, âşık olunca böyle olurum...

Biraz biliyordum yaşamayı birazda yaşamaya çalışıyordum zaman, şehir, karanlık bir bir geliyordu üzerime bilmediğim bir iklimde hep kış mevsimi gözlerin; keder ve yalnızlık. Nice ufuklar vardı umutlarımız daha keşfedilmemiş topraklarda önce zulmü öğrettiler daha, küçük bir çocukken sevmekse hep...

tabi bırak git git burdan bırak beni yapayalınız tek başıma yapraksız ağaç kanadı kırık kuşlarla git git burdan sen keyfine bak yeni sevdan yeni sevdalılarınla git burdan arkana bakmadan tasını tarağını toplamadan git hoşçakal demeden git anlıyorum sıkıldın anlıyorum bıktın...

İki damla göz yaşı, Sen gidince sevdiğim, Tutamıyorum kendimi, Seni düşünmemek eldemi. Ne kadar inanırsın, Ne kadar güvenirsin, Bilemem asla ama, Seni sever bu deli, Her defasında bekler, Sen yeterki hep gel. Bir umut seçtim seni, Aşk mı bu şimdi? Sorarım herkeze, Nolur bırakma beni. Şimdi...

Sen, benim yağmur tanem, Sen, benim hüznüm, sevincim, Sen, tenimde ateş, dudaklarımda aşk şiirim, Sen, aldığım nefes, en sevdiğim güzellik, Sen, masallardaki peri kızı... Sen, bir goncagül kıpkırmızı, Sen, masmavi bir deniz, fırtınada sığındığım. Sen, küçük bir kız hep sevdiğim, Sen, aşk...

O gece fırtına vardı, Oksitlenmiş bakır rengindeydi gökyüzü. Yıldızlar kaybolup gitmişlerdi tek tek, Ayaz, Paslı bir hançer gibi yüzleri kesiyordu, Adamakıllı yağmur yağıyordu, yağmur, Sarhoş adımların izleri siliniyordu. Gece bir matem gibi sokaklara çökmüştü, İt gibi korkuyordu ışıktan...

Biliyorum, konuşacak bir şeyimiz kalmadı, paylaşacak hiçbir şeyimiz yok ortada. Yine de yüreğimden, gücümün yettiği yere kadar sana sesleniyorum, seninle konuşuyorum. Bugün sana olan kırgınlığımı rafa kaldırdım, sevgimi aldım avuçlarımın arasına, ona sığınıyorum. Cümlelerimi kısalttım...

YOKLUĞUNDA SENİ SEVMEK Birgün daha geçti sensiz, yine yoksun! İçimdeki çocuğu, hayallerimi, umutlarımı da peşinden sürükledin... Sen diye kimsesiz özlemlere, kahreden kederlere sarıldım... Hasreti yüreğime, yalnızlığı sırtıma yükleyerek, olmayan gücümle düşe kalka gidiyorum işte... Bak...

Göz yaşlarımda sakladım yıllarca hüznümü Kimi zaman darıldım arkadaşlarıma Dışarı çıkmadım, hiç açmadım gözlerimi Kalbime gömmüştüm sana verdiğim sevgimi ve sen bir anda çıkıp geldin Kolay mı unutulur sensiz geçen günlerim, kim verir akan göz yaşlarımın hesabını. Kalbimdeki yara nasıl iyileşir...

Gözlerinde mazinin yağmuru dinmeyecek İçine düşeceksin korkulu bir rüyanın Anılar gözlerinde gözümü bileyecek Keskin bakışlarımda kanayacak her yanın Bir sızıdır kalbine akacak ince ince Bağrından fışkıracak ateşten çağlayanlar Başını kaldırıp da baktığında her gece Seni sana ben diye...

Şimdi bir an dönerek gerilere, hani Bir zamanlar beni ölesiye yaşatan Ellerimi bırakıp sevecen ellerini Çevremi sımsıcak bir sevgiyle kuşatan Seni arıyorum Bir deniz hıçkırıyor ta içimde, dinle Giderek yalçın kayalar, kumlar eriyor Şimdi başbaşayım bir kıyıda kendimle Ve bende var ettiğin o ben...

Kendimle yüzleştim karardan önce, ne huzur ne huzursuzluk;kayıptım... Çok ağladım sen yokken, gözlerim iki küçük buluttu, çözemedim, başedemedim... Benden sonra ki yalnızlığına çareler aradım, ağlama sen sakın, bensizken kendine dön... Bugün giderken, kokunu koydum çantama, yıllar...

Yine karanlıktayım Işığa muhtaç Yüreğim daralır sensiz Gözümün feri kaçar Kuytudayım Ipıssız bir kuytuda Kimseler yok Bir başımayım gene Duvarlar üstüme gelir Dur diyen yok Kurtaran yok Dilim seni heceler Hiç susmadan Geçmez olur geceler Sabaha inat Gün doğmadan Bana çare yok Sen olmadan...

Yağmur... Dün gece gözlerini gördüm, Sanki bana gülümsüyormuş gibi. Yağmur... Dün gece sesini duydum, Sanki beni çağırıyormuş gibi. Yağmur... Dün gece kokunu aldım, Sanki "ne bekliyorsun hala?" der gibi Yağmur... Dün gece sana sığındım, Sanki tüm günahlarımdan arınır gibi. Yağmur... Söyle...

Bu milletin sevdiği ana vatanı, Şehidi ile toprağın az kan katanı, Kurbanlar verip koruyalım vatanı, Vatan için ölmek dahi bir şereftir. Bu yurt Türk milletinin aziz vatanı, Uğruna feda olsun canı cananı, Türkün kalbinde mevcut hakkın imanı, İman için ölmek dahi bir şereftir. Doğuda batıda var...

Nerede süper devletler, Sözde medeni milletler, Kâinatı sarsan illetler, Sağır mı kulak duymaz mısın? Olaylardan ibret alın, Vicdansızlar insafa gelin, Yeter artık bu kadar zulüm, Sende insanlığı bilmez misin? Ey... zalim gaddar saldırganlar, Yanına kalmayacak bu kanlar, Özgürlüğü bilen...