Demokratik Açılım [ Tek Başlık ]

Bazı vatanhainleri Atatürke nasıl saldırırım nasıl saldırırım diye kudurur. Topraklarını satan osmanlıyı görmezler ama uydurma bahanelerle dolaylı yoldan saldırmaya çalışır...

Kimin ne olduğu belli. Yürekli olan erkek gibi açık açık niyetini belli eder. Karı gibi kıvırtmaz...

Daha servle lozanı birbirinden ayıramayan zihniyeti kıt , servi kabul etmeyenin Ankara hükümeti olduğunu bilmez. Halbuki o aşığı oldukları osmanlı imzalamıştır servi.

Hatta bu yüzden Atatürkün yakalanıp istanbula getirilmesi için emir bile çıkartmışlardı.

12 adalardan bahsediyorlar. 12 adaları Türkiye Cumhuriyeti kaybetmedi. Osmanlı kaybetti. İstanbulu avrupa devletlerine peşgeş çektiği gibi. Türkiye Cumhuriyeti şuanki sınırlarından hiçbirşey kaybetmemiş hatta kazanmıştır. Neyin hikayesini sayıyorki bu tarih yoksunları.

Monarşi devri bitmiştir. Kula ümmet olmak yada islami kurallarla yönetilmek artık yoktur. Birileri çatlasada patlasada kudursada delirsede bu devir cumhuriyet devridir.

Ve Atanın eseri bu cumhuriyeti yıkmaya hiçbir güç hiçbir kudret yetmez...
 
Kılıçdaroğlu, Baykal'ı çok kızdıracak - Video

Kılıçdaroğlu, Baykal'ı çok kızdıracak - Video

Eskişehir'de yerel bir televizyonun konuğu olan Kemal Kılıçdaroğlu önce açılımı eleştirdi, ardından Deniz Baykal'ı kızdıracak sözler sarfetti.

Terörün sonlanmasına ve teröristlerin teslim olmasına kendilerinin de taraftar olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, 'gerekirse af bile çıkarılabilir' dedi.



Daha önce de CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin "Kürt sorununu çözen tarihe geçer" diyerek dikkatleri üzerine çekmişti. Ayrıca, demokratik açılım konusunda CHP Tunceli il yönetimi partilerinin tavrını eleştirmiş ve sonrasında görevden alınmıştı.

CANAN'DAN ÖZELEŞTİRİ


Diğer yandan eski CHP'li yeni DTP'li Esat Canan'dan teslim olan PKK'lıların karşılanmalarıyla ilgili özeleştiri geldi. Canan "sürecin doğru işlemesi için 72 milyonun hassasiyeti dikkate alınmalı" dedi ve DTP'yi sorumlu davranmaya çağırdı.


Kılıçdaroğlu, Baykal'ı çok kızdıracak - Video
 
Sevr ne zaman yürürlüğe girmiş??

Sevr ile Lozanı kıyas abesle iştigaldir.Sevr asla yürürlülüğe girmemiş,projeden ibaret kalmıştır.Bu "proje" kelimesini bizzat M.Kemal Paşa ve İsmet İnönü zikretmektedirler.Sevr’den proje olarak bahsetmek bize mahsus değildir. Ondan Sevr-Lozan mukayesesi suretiyle Lozan’ı temize çıkarmak peşinde olan M. Kemal (Bkz. Nutuk An. 1927 Sh.403-404) ve hatta Lozan başmurahhası İnönü de (Bkz. İnönü’nün Hatıraları, Ulus gazetesi 24 Temmuz 1968 tarihli nüsha) “Proje” sıfatını kullanarak bahsetmektedirler.

Yunanlıların affına aid söylenecek söz çok.Ama maslahat bunları söyleyecek durumda değil.

sevr yürürlüge girmediyse kimin sayesinde peki bunu düşünmeyi denedin mi acaba??

lozanın maddelerini bile bilmeden burda ahkam kesiyorsunuz.
 
Lozan Antlaşması dünyanın en büyük taviz anlaşmasıdır. Savaşta kazandıklarımızı masada kaybettik

lozanın maddelerini okuyup anlaman dilegiyle...

taviz konusuna gelince de tavizler ozellikle osmanlının son doneminde verilmişti ve su anda da akp hükümeti doneminde veriliyor yabancılara.

bunları gorebilmek icin cok caba sarfetmene de gerek oldugunu dusunmuyorum.

kulaktan dolma lafların üzerine inşa edilen yorumlar yerine bilgileri kullanırsanız saygı gorursunuz.

kimse kusura bakmasın ama sagdan soldan duydugu yalan yanlıs lafları gercek olarak degerlendirip, olayın aslını degilde kahvedeki mehmet emminin dünyasındaki gercekleri anlatan, bilgiden ve gercekten uzak yorumlara ve o yorumları yapanlara kimse saygı gostermez, gülüp gecerler.
 
Erdoğan'dan 'açılım'a fren

Başbakan Erdoğan, "Barış grupları"nın gelmesi ile yaşanan gelişmelerin halkta ciddi rahatsızlık yarattığını söyleyerek, Avrupa'dan gelecek PKK'li grubun gelişinin ertelendiğini açıkladı.

Başbakan Erdoğan, Pakistan'a hareket etmeden önce gazetecilerin, Kandil ve Mahmur'dan Türkiye'ye gelen 34 kişilik PKK grubunun serbest bırakılmasına ve yapılan gösteriler karşısında gösterilen tepkilere ilişkin sorularına, "kendilerine bu konuda gerekli uyarılar koordinatör Bakan (İçişleri Bakanı Beşir Atalay) tarafından önceden yapılmış olmasına rağmen bunların yaşanmış olması, sadece siyasi rant elde etmeye dönüktür. Yargı bu kişileri evlerine gönderdi. Ama evlerine giderken, yollarda, köylerde, şurada-burada bu tür yaklaşımlar sergilenmesini tasvip etmemiz mümkün değil. Bu yaklaşımların devam etmesi halinde, sürece bu olgunluk içerisinde bakamayız" yanıtını verdi.

Başbakan Erdoğan ayrıca, Avrupa'dan gelecek olan 15 kişilik PKK'li grubun gelişinin ertelendiğini de açıkladı. Erdoğan, "34 kişinin dönüşünde yaşananlar ortada... Yaşananlar halkta ciddi rahatsızlık yarattı. Bu konunun üzerine çalışmalar yapılacak. Onun üzerine süreç devam edecek. Biz bunu 'Milli Birlik' projesi olarak başlattık. Bir şeyi yaparken diğer tarafı yıkamayız. Bu nedenle Avrupa'dan gelecek PKK'lı grubun gelişi ertelendi" dedi.

Erdoğan, "Demokratik açılım" projesinin etnik unsurları, azınlıkları ve bölgenin ekonomik sorunlarını kapsadığını belirterek, "bu bir devlet projesidir ve muhatabı da millettir. Buradan rahatsız olan ve farklı yönlere çekmek isteyenler olduğu gibi buradan nemalanmak isteyenler de var" derken, "illegal yapılar" sözüyle kastettiği PKK ile asla görüşülmeyeceğini vurgulamayı da ihmal etmedi.

(soL-Haber Merkezi)

Erdoğan'dan 'açılım'a fren | soL Haber Portalı



ne bekliyordu acaba başbakan. dönenlerin "pişmanıııııııızzzzz nasıl olduda biz dağa çıkııııııııııkkkkkk" diye dizlerini döveceğinin ve onları karşılayanlarında tükürük denizi yapacağını mı?


arpa eken buğday biçer mi?
 
Sanki bilmiyorlardı böyle olacağını pehhhh
 
Pamukoğlu: Dağları 365 Günde Temizleriz!!!

Pamukoğlu, PKK'yı bitirmek için hiç bir ciddi çalışmanın yapılmadığını savundu.

176477.jpg


Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, PKK'lıların Türkiye'ye teslim oluşunu eleştirerek, ''Eğer işler onların istediği gibi giderse, Dicle'nin doğusundaki toprağı bizden koparırlar'' iddiasında bulundu.

Basın toplantısı düzenleyen Genel Başkan Pamukoğlu, PKK'lıların Silopi'de görevlendirilen hakim ve savcılar eliyle salıverilmesine de tepki gösterdi. Pamukoğlu, ''Eşkıyalar Silopi'de kahramanlar gibi karşılandı. Seyyar mahkeme kuruldu. Bunlar kim ki hakimi, savcıyı oraya götürüyorsun?'' diye konuştu.

PKK'YI BİTİRMEK İÇİN CİDDİ ÇALIŞMA YAPILMADI
Pamukoğlu, şimdiye kadar PKK'yı bitirmek için hiç bir ciddi çalışmanın yapılmadığını da savunarak, şunları söyledi: ''25 yıldır PKK'yı bitirmek için hiç bir ciddi çalışma yapılmadı. Biz Hak ve Eşitlik Partisi olarak, Anadolu Kartalları olarak dağları 365 günde temizleyeceğiz. 365 günde yurt içinde, yurt dışında bir tane bile silahlı eşkıya bırakmayacağız. Eğer bu işler onların istediği gibi giderse, Dicle'nin doğusundaki toprağı bizden koparırlar''

Osman Pamukoğlu, konuşmasında DTP'yi de eleştirdi. Pamukoğlu, ''DTP denilen bu parti PKK'nın siyasi kanadıdır. 25 yıldır aynı şeyleri söylüyor. Onların kendilerince kabul edilen bir tek liderleri vardır. O da İmralı'dakidir. DTP, onun talimatlarını yerine getirmektedir. Bunların bir tek güçleri vardır, o da silahlı güç. Silahlı gücü söndür, çocuk balonları gibi söneceklerdir'' dedi.

Pamukoğlu, daha sonra Abant İzzet Baysal Üniversitesi Kültür Merkezinde Atatürk Düşünce Topluluğunun davetlisi olarak bir konferans verdi.

KAYNAK



Pamukoğlu: Çürüğe çıkanları askere alacağım

HEPAR Genel Başkanı Pamukoğlu ''çürüğe çıkanları bir ay içinde askere alacağım'' dedi

152412.jpg


Hak ve Eşitlik Partisi’nin ‘Milli Uyanış’ mitingleri Bolu’da başladı.

PKK'LILARA VE HÜKÜMETE SERT GÖNDERME
Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanı Osman Pamukoğlu, Hükümet Meydanı’nda düzenlenen mitingde yaklaşık 500 kişiye seslendi. PKK’lıların teslim olmasını Silopi mütarekesi olarak nitelendiren Pamukoğlu, “Duyguları dumura uğramamış bir insanın bundan acı çekmemesi mümkün değil. Neye benziyor biliyormusunuz; 30 Ekim 1918 Mondros Mütarekesi. Birinci Dünya Savaşı sonunda geldiler ‘biz mağlubuz’ diye, barış koşulları getirdiler. Bu geçen olan da ne biliyor musunuz? Silopi mütarekesi ve biz kaybetmeden yaptılar. Bunlar tetik çekmemiş böyle bir kandırmaca olabilir mi? Sen mermi taşıdın mı taşıdın, silaha parça buldun mu buldun, katırı yedeklendin mi yedekledin, bir katil tetiği çekti mi çekti. Arkasında ne vardır yasalarda bunu azmettiren vardır, yardım yataklık yapan vardır. Bunlar suç değil mi? Adi bir katil için yardım yataklık yapan azmettirici oluyor da, bu gelenler ne oluyor. Bu devletin cinnet getirme halidir” dedi.

ÇÜRÜĞE ÇIKANLARI ASKERE ALACAĞIM
İktidara geldiklerinde çürük raporu alarak askerlik yapmayanların tamamına silah altına alacağı sözünü veren Pamukoğlu, açıklamalarına şöyle devam etti:

“Sürekli dinliyorsunuz son 25 yılda çürüğe çıkma, sakat raporu alma olayları oluyor. Bazen de yakalanıyorlar. Halk bize yetki versin bu 25 yılda çürüğe çıktım, çarığa çıktım, paraydı, babamın dayısıydı diyerek askerlikten kaçanların tümünü söz veriyorum bir ay içerisinde silah altına alıp hudutlara süreceğiz, sınır karakollarına jandarma diye en öndeki siperlerde. Bizzat ben takip edeceğim ve oralara yerleştireceğiz.”

KAYNAK
 
TemizLer
CanLarina Okur

Allah Yardimcin OLsun InsAllah Pasam
 
Bunu askereken yapaydın ya..
 
Pamukoğlu siyasete ısınıyor. ufak ufak.!..gitmekte faydavar.!
 
bıraksınlar bu işi ya... sallıyolar 20 yıldır niye temizlememiş o zaman pamukoğlu....
geçecekler şov işlerini ...
 
e arkadaşım kursun bi siyasi parti onun da boyunun ölçüsünü görelim.. bu işler çocuk oyuncağı değil her bir gelişmenin milyon tane etkisi var ülke yönetmek bu kadar kolay değil herkes herşeyi çok iyi biliyoooo maaşallah...
işte benim memleketimin sorunu buna ben de dahilim.... her alanda işini iyi yapan insan biz de %5 i geçmez tahminimce niye peki ?
Herkes kendi yaptığının en iyisini yaparak bu ülkeyi düzlüğe çıkarabilir öyle oturduğun yerden sallamakla devlet yönetilmiyo, ülke de bi mesafe katedemiyo..
bugün eylemlerde binlerce öğrenci görürsün araştırsan birçoğu kendi sorumluluklarının farkında olmayan ''güya okuyorlar'' yönlendirilmiş sürülere koyun olurlar sonra da herkesi eleştir yok öyle şey.... önce herkes kendi işini yapacakkkkkkkkkkk !!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!1
 
yürürlüğr girmemiş bir anlaşma üzerinden yapılan diğer yanlışları örtbas etmek anca sizin gibilere yakışır

burnumuzun dibindeki 12 ada nerde şuna

musul ve kerkük nerde

savaşta kazandığımızı masada kaybettik


inönünün beceriksizliği yüzünden


osmanli o dediklerini 1 dünya savasinda kaybetti..

kaybedilisi osmanlinin küllerinden cumhuriyeti kuranlara mal edemezsin..

küllerden yeni bir devlet kuranlardan allah razi olsun.
 
Kürdistan

Cumhiriyetin kurucularina yapilan bu elestiriler.

yüz yil sonraki IRAK li nin saddam i degilde simdiki irakli yöneticileri elestirmesi gibi bir sey..


sanki ellerinden bir sey geliyorda..

yapmisyorlarmis gibi..

simdiki irak lilarin gücü yetiyorsa Kuzey irak daki kürdistani irak a baglasinlar bakalim..
 
kimsenin yorumuna özel olarak cevap vermeyeceğim. Çünkü birbirinizin söylediği bir iki cümleyi diğerleri alıp ta bir de aklınca ukalaca tavırlar sergileyerek " yok sen bunu da okumayı dene , vay sen bunu düşünemiyormusun " benzeri laflara karnımız tok. Siz bu tür, deyim yerindeyse uklalığa kaçan cümlelerle anca kendinizi kandırır ve tatmin ederiniz.

Şimdi ben size bazı konuları tekrar hatılatayım.Öğrenen öğrenir öğrenmeyen ise attığı sloganları birşey biliyorum zannedip saçmalamaya devam eder.

İmzalan Lozan Antlaşması yüzünden Türkiye`nin asla büyük bir uluslar arası aktör konumuna yükselmedini dünya alem biliyor.Çünkü Lozan denen bu Antlaşma ile kucağımıza öyle sorunlar bırakıldı ki bu gün bile hala bunlarla uğraşıyoruz.

Bunlar günümüzde halen dış politikada ayağımıza dolanan Kıbrıs, Ege, Kuzey Irak gibi konular, Fener Rum Patrikhanesi`nin ekümenikliği, Heybeliada Ruhban Okulu gibi konular Lozan`ın kucağımıza bıraktığı ve yıllardır dünya arenasında başımızı ağrıtan bizi hep sıkıntıya sokan bugün bile başımızın belası olan meselelerdir.

Lozan`ın Türk milletinin ibağımsızlığı ile hiçbir alakası yoktur. >Sizin bBu mantığınıza göre `Milli Mücadele`ye `Türk Kurtuluş Savaşı yani Bağımsızlık savaşı denilmesi de yanlıştır. Size göre biz bağmsızlığımızı Kurtuluş Savaşı'nda değil ne idüğü belirsiz Lozan da kazandık.

Türk milleti Lozan`dan önce bağımsızlığını ortadan kaldıran bir antlaşmayı kabul etmemiştir. Sevr sadece bir projeden ibarettir.M. Kemal Paşa Nutuk`ta, İnönü de hatıralarında `Sevr Sulh Projesi` olarak bahseder. Şayet Nutuk'u okuyasaydınız bilirdiniz bunu.Ama untuum yaa. Siz okumadığınız halde okumuş ayaklarına yatıp birde başkalrına NUTUK!!l atmayı bilirsiniz.:001_rolleyes:

Bağımsızlığını kaybetmemiş bir milletin onu Lozan`da yeniden kazanmış olduğunu iddia etmek hem tarihi gerçekler ve hem de mantık açısından tyanlıştır.. Ülkemiz bir istilaya maruz kalmıştır ve bu istila karşı canhıraş bir mücadele gösterilerek defedilmiştir.Düşman bozguna uğratılmış ve Antlaşma talep etmiştir.Savaşı kazanan bir millet olarak masada istediğimiz herşeyi almamız gerekir di. Çünkü kazanan bizdik.

Lozan`a giden heyetin başındaki İsmet Paşa, böyle bir müzakere için gerekli olan lisan bilgisinden ve tecrübeden yoksundu. Hatta, bu aczini bizzat itiraf ederek Lozan`a gitmekten ikaçındığı M. Kemal Paşa`nın Nutku`nda bile kayıtlıdır. Ayrıca İnönü`nün kulakları rahatsızdı, iyi işitmiyordu. Müzakereleri takip edebilmek için bir aracı kullanıyordu. Bu aracılar arasında kadın ticareti yapmaktan, petrol şirketleri aracılığı peşinde koşanlara kadar bir sürü insan vardı.

Bu heyetin içinde Yahudi Hahambaşısı Hayım Naum Efendi`nin bulunduğu ve bunun İsmet Paşa`ya akıl hocalığı yaptığı, Hilafet pazarlığının bir numaralı sebebi olduğu dikkate alınırsa başarısızlığın sebepleri biraz daha anlaşılır.

Ayrıca Türk heyetinin davalarını ispat için hiçbir hazırlıkları yoktu. Müttefikler oraya dosyalarıyla gelmişlerdi. Bizimkiler ise, sözkonusu olan eski bir anlaşmanın metnini dahi temin etmekte güçlük çekiyorlardı.

Misak-ı Milli`ye dahil oldukları halde Batum, Batı Trakya, Adalar, Kıbrıs, Antakya ve Halep`in bize bırakılması için Lozan`da heyetimizin söylenilmiş bir tek cümlesi mevcut değildir. Üstelik İsmet Paşa, Batı Trakya`yı Yunanlılardan kurtarıp Bulgarlar`a vermek için çalışmıştır. Sekiz yüz metre mesafedeki İstanköy adasını talep etmezken Romanya`da Tuna nehri içinde mevcut olan `Adakale` adındaki kuş gözü kadar bir ada için gereksiz ve mantıksız bir gayret safretmiştir.

Çanakkale Boğazı`nın trafiğine hakim olduğu için tartışmasız bir şekilde bize bırakılan ve dört adadan biri olan Limni, temsilcilerimizin onu unutarak kayda geçmemesi sebebiyle kaybedilmiştir. Musul için yapılan ısrarlarda ise sayısız hatalar yapılmıştır.

Lozan Antlaşması`nın uzun müddet geçerli kalmasını onun mükemmel bir anlaşma olduğu anlamına gelmez .


Neyse bunları anlatıp da kafanızı iyice yormayayım. Siz yine ezberlediğiiniz iki cümleyi süsleyip bir birinze anlatarak Lozan konusun da mekemmel bir bilgiye sahip olduğunuz palavrasını sıkın.

Biz ise kahvehane deki mehmet efendi okeye dönelim.:001_rolleyes:

Hayatında Lozan ın "L" sinden haberi olmayan ,daha Nutuk'u bile okumamış ama konuşmaya gelince nutuk profesörü kesilen ve bilgileri slogan dan ibaret olan fikir yoksunları kalkmış üç kuruşluk bilgileri ile bir de akıl veriyor.

Sizin bu halinize güldüğümü zannetmeyin sakın. İnan ki acıyorum.
 
Açılıma ‘dur’ emri!..

Üç günde hava değişir mi?

Değişti.. Değişmiş..

Yurt dışına çıkarken başka Türkiye vardı, dönünce başka..

Dün itibariyle özeti şu.. Kürt açılımı açılmadan kapandı.. Mola falan diyorlar ama uzun bir mola olacağa benziyor..

Bitti gibi!

Peki üç günde ne oldu?

PKK’lılar geldi.. Bilinmiyor muydu?

Biliniyordu..

İçişleri Bakanı gelsinler demişti..

Başbakan da..

Cumhurbaşkanı da..

Açılımın ilk adımıydı.. Hatta ‘barış sınırageliyor’ diye yazılar bile okudum.. İçim rahat değildi.. Yurt dışına giderayak yazdığım son yazıda, kaygılıyım demiştim.. Gelenler kahraman gibi karşılanırsa, il il dolaştırılırsa teşvik değil, tahrik olur demiştim..

Zafer havası, süreci dinamitler demiştim..

Aynen öyle oldu..

Çünkü, barış için gelenler, barış için geldiklerini söyleyenler savaş kıyafeti giymişlerdi..

Ülke gerildi.. Mağlup mu olduk duygusu hakim oldu.. Gelenler dozu kaçırmıştı..

Cumhurbaşkanı kızdı..

Başbakan kızdı..

İçişleri Bakanı kızdı..

Sonunda..

Açılıma ‘dur’ emri çıktı..

*


Yani ben giderken açılımın faziletleri anlatılıyordu, AKP’nin ne büyük adım attığı konuşuluyordu, Başbakan’ın vizyonundan bahsediliyordu..

Döndüm.. Yanlış yapıldığından, hızlı hareket edildiğinden, hükümetin kandırıldığından söz ediliyor..

*


Peki bu büyük yanlışı kim yaptı? Açılımı açılmadan kim kapattı?

PKK-DTP ikilisi mi?

Evet.. Sen Habur’dan gerilla kıyafetiyle girersen ülkenin batısı sarsılır.. Derdini anlatamazsın..

Barış coşkusu hoşgörün, bir daha valla olmayacak lafları kesmez..

Olan oldu..

*


DTP kabahatli dedik, peki Başbakan’ın, hükümetin hiç mi günahı yok?

Olmaz mı?

Aylardır üzerinde çalıştıkları açılım açılım dedikleri bu muydu? Devlet projesi dedikleri.. Dağdan şiddete bulaşmamış PKK’lılar getirilecek, serbest bırakılacak..

Örgüt üyesi bile sayılmayacaklar.. Arkası gelecek!

Hadi öyle diyelim, bari gerilla elbiselerini çıkarttırsaydınız.. Aylar süren müzakereler sırasında üzerinize tişört giyin, mekapları çıkarın demeyi kimse akıl edemedi mi?

Gördünüz işte koca açılım, bez parçasına takıldı!..


***



Kürt açılımı yanlış başladı yanlış gitti..

Gelin Cumhurbaşkanı Gül’ün güzel şeyler olacak sözüyle başlayan açılım sürecine bakalım..

Ortada bir açılım lafıdır gidiyordu ama kimse ne olduğunu bilmiyordu..

Sadece sen, ben, o değil..

Bakanların çoğu bile bilmiyor, AKP sözcüleri de..

Dinliyordum.. Konu ‘açılım’a gelince lafı çeviriyorlar, eveleyip geveliyorlar, çok şey söylermiş gibi yapıp bir şey söylemiyorlardı.. Anladım ki benim gibi ne olduğunu bilmiyorlardı..

Adı açılım ama içi sırdı.. Hâlâ öyle..

Televizyonlarda hep afaki şeyler tartışıldı.. Büyük yanlıştı!

*

Liderlerle görüşülmedi, Meclis konuyu ele almadı.. Kamuoyu hazırlanmadı, PKK militanları razı edilmedi..

Aslında hiçbir şey yapılmadı ama PKK militanları ‘vakit geldi’ diye sınırdan ellerini kollarını sallayarak girdi..

Büyük yanlıştı!

*


Başbakan sil baştan yaparım diyor.. Yaptığı bir tek şey var; PKK militanlarının inişine izin vermesi.. Bunun dışında Kürt açılımı için yapılan bir tek şey söyler misiniz?

Yok..

Büyük yanlıştı!

*


Böyle olmadığını biliyorum ama sokaktaki vatandaşa sorun.. Açılımdan ne anlıyorsunuz deyin PKK’lıların törenlerle karşılanması diyecektir..

Maalesef o görüntü beyinlere kazıldı!


***



Suçlu yine Baykal olacak!

İktidar ne zaman çamura saplansa, eline yüzüne bulaştırsa hemen muhalefeti suçluyor..

Hükümete kayıtsız şartsız destek veren yazarlar da peşinden..

Koro halinde Baykal’a çatıyorlar..

Hani ayıp olmasa şunu da söyleyecekler; Baykal-Erdoğan görüşmesi yapılsaydı PKK militanları savaş kıyafeti giymeyecekti.. Kahraman gibi karşılanmayacaktı.. PKK’yı tahrik eden muhalefettir!..

*


Şu toz duman kalksın.. Açılıma son noktanın konulduğu anlaşılsın.. Günah keçisi aranırken yine dönüp dolaşıp CHP’yi bulacaklar..

Zaten karşıydınız, sizin yüzünüzden oldu diyecekler..

İktidara toz kondurmayacaklar..

Görürsünüz hepsi olacak..

..::MEHMET TEZKAN::..
 
Geri
Üst