başörtüsü kime batar ????

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

kamer28

DOLUNAY
Katılım
25 Şub 2008
Mesajlar
3,850
Reaction score
0
Puanları
0
Yaş
44
Konum
Rabbime hamd-ü senalar olsun,yazdırıyor ilham kale
Fransızlar'ın Maraş'ı işgalinden kısa bir süre sonra olaylar başladı. Olaylar ilk anlarda küçük grubların karşılıklı sataşma ve atışmalarla yer yer meydana geliyordu.

Bu arada asıl adı Ali olan Sütçü Imam Uzunoluk caddesinin kenarında hem süt satarak geçimini sağlıyor, hemde ücretsiz olarak imamlık yapıyordu.

31 Ekim 1919 Cuma günü sabah olur olmaz, şehirdeki Ermeniler'in taşkınlık ve şımarıklıkları görülmeye başladı. Fransızlar'dan güç alan Ermeniler, şehre dağılarak önlerine gelen Türklere hakaret ediyorlar, Türk Milletinin örf, adet, gelenek ve görenekleri ile dinine dil uzatıyorlardı. Çeşitli mahallelerde yer yer olaylar patlak vermeye başladı. Fransız askerleri de bu duruma seyirci kalıyorlardı.

Fransız ve Ermeni askerler üçer-dörder kişilik grublar halinde çarşı-pazar ve mahalleleri dolaşıyorlardı. Türklerin bazılarını dövmelerinin yanında, Türk Milletini ve Türk Hükümeti'ni aşağılayıcı sözler sarfediyorlardı. Sataşma, dövme, yaralama gibi taşkınlıklarda yetmiyormuş gibi, sarkıntılık etmeye de başladılar.

Dinine, vatanına, milletine, ailesine, namusuna bayrağına, kitabına, şeref ve haysiyetine bağlı; başkalarının boyunduruğu altında yaşamaktansa, ölümü bile tercih eden Kahramanmaraşlılar adeta kükrediler. Fransız askerleri, Türklerin cesaret, azim ve kararlılığını henüz tanımıyorlardı. Fransızlar ve Ermenilerin bu taşkın hareketleri, Türklerin azim ve iradelerini artırıyordu. Türkler için artık tahammülü mümkün olmayan bir yere gelinmişti.

Bardağı taşıran son damla, Fransız askerlerinin Uzunoluk hamamından çıkan Türk kadınlarına sarkıntılık etmeleri oldu.

Bir grub Fransız Ermeni askeri ikindi üzerinde Uzunoluk Caddesi'nden kışlaya dönüyorlardı. 0 anda Uzunoluk Hamamından yüzleri peçeli iki Türk kadını çıktı. Üç kişi olan ve sarhoş durumda olan Fransız Ermeni askerlerinden birisi, hamamdan çıkan Türk kadınlarına saldırdı ve peçesini yırttı. "Artık burası Türklerin değildir, Fransız memleketinde peçe ile gezilmez" diyerek kadıncağıza sarılıp ilişmek istedi. Peçesi yırtılan ve zor durumda kalan kadıncağız bayılıp yere düştü. Diğer kadında imdat istercesine bağırdı. Olayı Kel Hacı'nın kahvesinden gören Türkler dışarı çıkarak, askerlerin üzerine yürüdüler. Türkler, Ermeniler'e ihtarda bulunarak yollarına gitmelerini söylediler. Ermeniler kötü sözler sarfederek silah kullandılar. Bu arada Çakmakçı Sait orada kurşunla yaralandı ve şehit oldu. Gaffar Osman'da yaralandı. Bu sırada Ali Sütçü Imam, Karadağ tabancasını alarak dükkanından hızla olayın ol duğu yere geldi. Silahını Ermeni askerlerinin üzerine boşalttı. İlk kurşunu atan Kahraman Sütçü Imam'ın silahı ile yaralanan Ermeni askeri arkadaşlarının yardımı ile kışlaya götürüldü. Yaralı asker bir gün sonra öldü. 1 Kasım 1919 tarihinde ölen Ermeni için büyük bir cenaze töreni düzenlendi. Sütçü İmam ise Nalbant Bekir'den aldığı bir atla Bertiz'in Ağabeyli köyünde bulunan Beyazıt oğlu Muharrem Bey'in yanına gitti



Sütçü İmam Ermeni ve Fransızlar tarafından sürekli arandı. Bulunması için de Kahramanmaraş Hükümeti çok sıkıştırıldı. Bütün çabalarına rağmen Sütçü İmam bulunamadı.

Sütçü İmam'ın bu unutulmaz kahramanlığından dolayı halk adeta birbirine kenetlenerek kardeş oldu. Birlik ve beraberliğin engüzel örneği bundan sonra da yaşandı. Sütçü İmam olayı, Kahramanmaraş harbinde de yeni bir ışık, yeni bir zafer yolunu açmış oldu.

Fransız askerlerinin ölmesi, Fransızlarla Ermeniler arasındaki sıkı ilişkiyi daha da artırdı. Fransız asayişinin bozulmasına Türk düşmanı Ellik Ermenileri sebeb oldu. Çünkü Fransızlar; Türkler'in bukadar vatan ve namusuna sadakatla bağlı olduklarını bilmiyorlardı.



OLAYLARIN GELİŞMESİ

Sütçü İmam hadisesinden sonra gözleri dönmüş Ermeniler, çılgınlıklarını artırmaya başladılar. Ermeniler sağa sola ateş ederek Zülfikar Çavuş oğlu Hüseyin'i şehit ettiler. Bu arada Türkleri öldürüp kadınlarını alacaklarını, camilerine çan takacaklarını söylemeye başladılar.

Gaziantep yolu üzerindeki Zeytinlikte Tiyeklioğlu Kadir isimli genci boğazlayarak burnunu ve kulaklarını kestiler. Tiyeklioğlu Kadir, Sütçü İmam'ın dayısının oğlu olduğundan, özellikle işkence sonucu öldürdüler. (1 Kasım 1919)

Ermenilerin yaptıkları cinayetler artarak devam etti. Şekerli mahallesinden Nasıroğlu Mehmet, arkadan kamalanarak Ermeniler tarafından haince şehit edildi. 14 Kasım 1919 günü yine, Çiçekli Mahallesindeki evinden komşusuna gitmekte olan Aşık Mustafa oğlu Ökkeşi şehit ettiler.

Bu arada Kuyucak Kümbet, Çiçekli ve Haydarlı mahallelerinde toplanan Ermeniler, silahlanarak Türk askeri kıyafetlerinde olmak üzere Türkleri tek tek yakalayıp işkence etmeye başladılar. Maraşlıların gitgide sabrı taşıyordu.

8 Kasım 1919'da Adana'dan Kahramanmaraş'a bir tabur Tunuslu asker daha getirildi. Tunuslu askerler de şehre dağılmadan doğruca Fransız birliklerinin kışlalarına geldiler.
????: Web Hattı - Türkiyenin En Güncel Forumu /tarih/79965-sutcu-imam-olayi.html

Bu sırada haberleşme telgrafla yapılıyordu. Telgraf makinalarından Türkler de gizlice yararlanıyorlardı. Türkler tarafından Cancık Mağarası'na yerleştirilen Telgraf makinası sayesinde Sarıgüzel, Maksutlu, Bertiz, Sarıçukur ve Kavlaklı köyleri ve Pazarcıktaki Kılıç Ali Beyle haberleşme sağlanıyordu.


Sütçü İmam 1878 yılında doğmuştur. Üç kız bir erkek çocuğu vardır. 31 ekim 1919 da, düşmana ilk kurşunu atan Sütçü İmam, düşmanın Maraş'tan kovulmasından sonra, harpteki fedakarlıklarına mükafat olarak Belediyeye odacı alınmış, bu vazifesi yanında kaledeki topun idaresi kendisine verilmişti. Bir top atımı sırasında barutun ısınan namludan erken ateş alması neticesi yandı. Alman Eytamhanesinde tedavi altına alındıysa da iki gün sonra 25 Kasım 1922 tarihinde vefat etti. Çınarlı Cami mezarlığına defnedildi.




başlıkta verdiğim gibi başörtüsü ermenilere ve fransızlara batmış ama tabiki türk halkı tarafından çıkarılmış....

kimse bu milletin örtüsü namusu ve mukaddesatı ile uğraşmasın...
 
eline sağlık güzel çalışma umarım birileri duyar artık milletin ne istediğini!!!!!!!!!!
 
Başörtüsü kimseye batmaz,

Türban takıp dini siyasete alet edenler,laikliğin sınırını zorlayıp insanın dini duygularını sömürenler aklı selim olan herkese batar..
 
ѕσηυη¢υ;4382291' Alıntı:
Başörtüsü kimseye batmaz,

Türban takıp dini siyasete alet edenler,laikliğin sınırını zorlayıp insanın dini duygularını sömürenler aklı selim olan herkese batar..

hep aynı lakırtı ...
dini siyasete alet....nasıl ediliyor bu alet...çarşaflılar oylar baykala denip sonra tartaklanarakmı ???
yani 1-2 tane varsa böyle bir parti vatandaştan ne isteniyor...başörtü takan sıradan bi vatandaşın siyasetle ne alakası var...hep aynı tezgah hep aynı lakırtı dini siyasete alet...
 
BaşörtüsüyLe türban arasında cok fark var... önce bazılarının bunu kavraması gerekLi... Başörtüsüne qim eLini uzatırsa cezasını fazLasıyLa Türk MiLLetinden çeker! türban ise tamamen siyasi simgeden oLusan bez parcasından bashka hiç bişi deiLdir ; )
 
örtünün şekline takılma istersen ...sen başına bir şey örtüyormusun( erkekmisin bayanmısın bilmiyorum) veya senin yakınında örten varmı ???sen tamemen örtünün bağlanış şekline takmış durumdasın......
ozaman sana bir soru madem örtü siyasi hangi partiyi emsal teşkil ediyor ......
 
hep aynı lakırtı ...
dini siyasete alet....nasıl ediliyor bu alet...çarşaflılar oylar baykala denip sonra tartaklanarakmı ???
yani 1-2 tane varsa böyle bir parti vatandaştan ne isteniyor...başörtü takan sıradan bi vatandaşın siyasetle ne alakası var...hep aynı tezgah hep aynı lakırtı dini siyasete alet...

Baş örtüsü ile türbanı ayıramıyorsan konuşacak fazla birşey yok.

Yalnız şu mesaja bi açıklık getirmek gerekiyor.Hiç mi Kamusal Alanda veya belirli kuralları olan bir yere ''türbanım yüzünden giremedim'' diyip milleti sömüren insan görmedin?En basiti bu insanlar,ve sıkıştıkça yurt dışına çıktıgında türban açılımı yapan başbakan,iktidar..

Tabi ''türban'' takıp,eşlerine taktırtıp her haltı yiyen vekillerimizi de unutmamak gerek.Suç dosyası olan vekillerimizi de..

Benim büyüklerim de başörtüsü takıyor,türban takmıyorlar.Dini siyasete alet etmiyorlar.

Etrafta bu kadar din üzerinden geçinen insan varken olan baş örtüsü takan masuma da oluyor.Kurunun yanında yaş da yanıyor.Maalesef bu böyle..
 
ѕσηυη¢υ;4382318' Alıntı:
Baş örtüsü ile türbanı ayıramıyorsan konuşacak fazla birşey yok.

Yalnız şu mesaja bi açıklık getirmek gerekiyor.Hiç mi Kamusal Alanda veya belirli kuralları olan bir yere ''türbanım yüzünden giremedim'' diyip milleti sömüren insan görmedin?En basiti bu insanlar,ve sıkıştıkça yurt dışına çıktıgında türban açılımı yapan başbakan,iktidar..

Tabi ''türban'' takıp,eşlerine taktırtıp her haltı yiyen vekillerimizi de unutmamak gerek.Suç dosyası olan vekillerimizi de..

Benim büyüklerim de başörtüsü takıyor,türban takmıyorlar.Dini siyasete alet etmiyorlar.

Etrafta bu kadar din üzerinden geçinen insan varken olan baş örtüsü takan masuma da oluyor.Kurunun yanında yaş da yanıyor.Maalesef bu böyle..

evet kamusal alana giremeyipte kafamın etini sömürenler var ....
nasılmi benim kardeşim üniversiteye bu zihniyet yüzünden okuyamadı...ve sizin gibilerden de çok milliyetciydi ....ve bu ülkesini çok seven bir insandı...ama bu zihniyet yüzünden ev kadını oldu ...yani sizin istediğiniz oldu....

sanada aynı soru mademki siyaseti emsal teşkil ediyor sence türban hangi parti........
 
örtünün şekline takılma istersen ...sen başına bir şey örtüyormusun( erkekmisin bayanmısın bilmiyorum) veya senin yakınında örten varmı ???sen tamemen örtünün bağlanış şekline takmış durumdasın......
ozaman sana bir soru madem örtü siyasi hangi partiyi emsal teşkil ediyor ......

komediya baq = )

cok sey yazıcam da yazdıqımı anLamayacaqın için yazmıyorum yorulmaya değmez = )
 
senden de anca böyle bir laf beklenir ....
beni ne kadar tanıyorsun anlayıp anlamayacağımı o kafanla karar veriyorsun....
varsa cevabın söyle yoksa sağa sola salça olma...

cidden komedisin oku oku da anLa!!!! benden anca öyLe cvp geLirmiş miş te miş miş :gulumseCocuk:


BAŞÖRTÜSÜ; yüz yıllardır Anadolu kadınının, annelerimizin, başlarına koyup fazla sıkmadan çene altında bağlayıp uçlarını sarkıttığı bir alışkanlıktır. Başı güneşten, rüzgârdan korur. Saçları tümü ile kapatmaz, saçların bir kısmı açıkta kalır.

Başörtüsünün sıradan ve sevimli bir örtü olmaktan öteye, siyasal hiçbir amacı, hiçbir yanı yoktur. Bugüne değin bu konuda hiçbir sorun olmamış, başörtüsünden ötürü hiçbir sıkıntı yaşanmamıştır. Başörtüsünün dinsel bir yanı da yoktur.

TÜRBAN veya SIKMABAŞ; Filistin 'de, özellikle İran 'da çıkmış ve son otuz yıldır bizim ülkemize de girmiş siyasal içerikli, İslamcı bir simgedir. Saçların tümü görülmeyecek biçimde iyice kapatılır. Arap diline ilişkin ''tesettür'' sözcüğünün karşılığı Türk dilinde ''örtünmek'' sözcüğüdür. Başörtüsü olan ''türban'' , ''tesettür-örtünmek'' olgusu içinde algılanır. İngiliz ve Fransız dillerinde; bir tür deniz yaratığının helozonlu-burmalı sarmal kabuğu da ''turban'' sözcüğü ile adlandırılır.

Türban genel anlamıyla başörtüsü değildir; tartışma konusu olmasının nedeni de, başörtüsü olma özelliğinden kaynaklanmamaktadır. Tarikattan olanları ve tarikatları ayırt etmek anlamında ''ruhani kıyafet'' sayılmak gerekir. Ruhani kıyafet sayılmaması durumunda, her tarikat ve her cemaat tarafından ayrı ayrı belirlenmiş, tarikat ve cemaatlerin simgesel kıyafetidir. Bu anlamda da, yasadaki söylemiyle ''Türk inkılabına, rejimine ve vahdetine (birliğine) '' aykırı kıyafetlerdir.

Böylece, saçların ve başın hava alması bile önlenir. Üzerinde de ayrıca bir örtü çekilir. Boğazdan da sıkıca bağlanır. Bu tür baş bağlamanın, başörtüsüyle, türbanla hiçbir ilgisi yoktur. Dini en uygar biçimde yaşayan Anadolu kadını, böyle bir baş bağlama biçimi kullanmamaktadır. Bu tür baş bağlamanın dinsel bir yanı olsa Müslüman Anadolu kadınının böyle bir örtünmeyi uygulaması gerekirdi. Bu giyinme biçimi dinin bir gereği de değildir. Öyle olsaydı, İslam ülkelerinin, Peygamber soyundan geldiklerini bildiğimiz yöneticilerinin eşlerinin de bu tür baş bağlamaları gerekirdi.

Oysaki yakın zamanda, ülkemize gelmiş, Peygamber soyundan gelen Ürdün Kralı'nın, Suriye Devlet Başkanı'nın, Pakistan Devlet Başkanı'nın eşlerinin hepsinin başları açıktı. Onların uygar, çağdaş, pırıl pırıl görünümlerinin yanında, yalnızca bizimkilerin başları bağlıydı ve bu durum garip değiL mi?

sana daha Lafım yok şu yazının üstüne istediğin kadar konusabilirsin!
 
Türban siyasi simgedir,başörtüsü dini simgedir.Öncelikle bunu belirteyim

Türban hangi partiyi temsil ediyor sorusunu ciddi ciddi mi sordun anlayamadım ama,ciddi olarak algılayıp cevabımı yazayım ; Bugüne kadar irticai faliyetleri yüzünden kapatılan partileri,şu aşamada o kapatılan partilerinin devamı niteliğinde olup ''Laiklik karşıtı eylemlerin odağı oldugu 11üyenin 10u tarafından kabul edilen parti diyebiliriz.Kapatılan partilerin devamı olan diğer partileri de bu gruba dahil etmeliyiz..
 
Arkadaşlar bu tip konular açmayalım.Herkez bildiğini okuyacak her halukarda. Boş yere gereksiz tartışmalar ve kalp kırılması olmasın.
 
ÜniversiteLere TürbanLa Giremezsin Ama Başörtüsü iLe Girersin ÖyLe mi? Hadi İşinize...
BaşörtüsüyLe Üniversitenin Kapısından Girmeye ÇaLışanLara da Aynı ZuLümü UyguLadıLar.
Türk MiLLeti Ne Cezasını Verdi Başörtüsü iLe UğraşanLara?

Doğramacı'nın YÖK Başkanı oLduğu ZamanLar Başörtüsü Çağdaş Bir Görüntü DeğiL DeniLerek Bunun Yerine Türban GetiriLip OnunLa ÜniversiteLere GiriLsin Denmiş.Araştıra BiLirsiniz.
Türban Bir Siyasi Simge v.s DeğiLdir AnLıyacağınız.Heryerde Bozuk PLak Gibi Aynı Lafı SöyLüyorsunuz.

Allah (c.c) Katında Başörtüsüde Türbanda Aynı Amaca Hizmet Eder Kimse Bu Şunun Simgesi O Bunun Simgesi Ayıramaz.
 
cidden komedisin oku oku da anLa!!!! benden anca öyLe cvp geLirmiş miş te miş miş :gulumseCocuk:


BAŞÖRTÜSÜ; yüz yıllardır Anadolu kadınının, annelerimizin, başlarına koyup fazla sıkmadan çene altında bağlayıp uçlarını sarkıttığı bir alışkanlıktır. Başı güneşten, rüzgârdan korur. Saçları tümü ile kapatmaz, saçların bir kısmı açıkta kalır.

Başörtüsünün sıradan ve sevimli bir örtü olmaktan öteye, siyasal hiçbir amacı, hiçbir yanı yoktur. Bugüne değin bu konuda hiçbir sorun olmamış, başörtüsünden ötürü hiçbir sıkıntı yaşanmamıştır. Başörtüsünün dinsel bir yanı da yoktur.

TÜRBAN veya SIKMABAŞ; Filistin 'de, özellikle İran 'da çıkmış ve son otuz yıldır bizim ülkemize de girmiş siyasal içerikli, İslamcı bir simgedir. Saçların tümü görülmeyecek biçimde iyice kapatılır. Arap diline ilişkin ''tesettür'' sözcüğünün karşılığı Türk dilinde ''örtünmek'' sözcüğüdür. Başörtüsü olan ''türban'' , ''tesettür-örtünmek'' olgusu içinde algılanır. İngiliz ve Fransız dillerinde; bir tür deniz yaratığının helozonlu-burmalı sarmal kabuğu da ''turban'' sözcüğü ile adlandırılır.

Türban genel anlamıyla başörtüsü değildir; tartışma konusu olmasının nedeni de, başörtüsü olma özelliğinden kaynaklanmamaktadır. Tarikattan olanları ve tarikatları ayırt etmek anlamında ''ruhani kıyafet'' sayılmak gerekir. Ruhani kıyafet sayılmaması durumunda, her tarikat ve her cemaat tarafından ayrı ayrı belirlenmiş, tarikat ve cemaatlerin simgesel kıyafetidir. Bu anlamda da, yasadaki söylemiyle ''Türk inkılabına, rejimine ve vahdetine (birliğine) '' aykırı kıyafetlerdir.

Böylece, saçların ve başın hava alması bile önlenir. Üzerinde de ayrıca bir örtü çekilir. Boğazdan da sıkıca bağlanır. Bu tür baş bağlamanın, başörtüsüyle, türbanla hiçbir ilgisi yoktur. Dini en uygar biçimde yaşayan Anadolu kadını, böyle bir baş bağlama biçimi kullanmamaktadır. Bu tür baş bağlamanın dinsel bir yanı olsa Müslüman Anadolu kadınının böyle bir örtünmeyi uygulaması gerekirdi. Bu giyinme biçimi dinin bir gereği de değildir. Öyle olsaydı, İslam ülkelerinin, Peygamber soyundan geldiklerini bildiğimiz yöneticilerinin eşlerinin de bu tür baş bağlamaları gerekirdi.

Oysaki yakın zamanda, ülkemize gelmiş, Peygamber soyundan gelen Ürdün Kralı'nın, Suriye Devlet Başkanı'nın, Pakistan Devlet Başkanı'nın eşlerinin hepsinin başları açıktı. Onların uygar, çağdaş, pırıl pırıl görünümlerinin yanında, yalnızca bizimkilerin başları bağlıydı ve bu durum garip değiL mi?

sana daha Lafım yok şu yazının üstüne istediğin kadar konusabilirsin!

bu yazdıklarını nerden copy ettin : ) kaynağı göremedik...
ya ben sana ne anlatsam boş..

r12;Ey Peygamber, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, (kendilerini baştan aşağı örten) elbiselerini giyinip örtünsünler, işte böyle giyinmeleri (iffetli) tanınıp da ahlaksızlar tarafından) eziyet edilmemelerine daha elverişlidir. Allah gafurdur, rahimdir."

Baş örtülerini yakalarının üzerine sarkıtsınlar (yani başlarını, boyunlarını ve göğüslerini örtüyle kapasınlar.

(Ellerle yüzün haricindeki gizli) zinetlerini de açığa vurmasınlar."



şimdi senin söylediklerini mi yapıcaz ALLAHın dediğinimi ???
KURANI KERİMDE açık bir dille yazıyor nasıl olucağı sen kendini paralasanda bu böyle ..
ama demekki sizin gibilerin yapısında var bazı şeyleri değiştirmek...o rahibenin bile örtüsünü değiştirmişsin :gulumseCocuk:

Arkadaşlar bu tip konular açmayalım.Herkez bildiğini okuyacak her halukarda. Boş yere gereksiz tartışmalar ve kalp kırılması olmasın.

kardeş kırılıcaksa bu konuda kırılsın...benim bacımın kırılan kalbi hayalleri ne olucak...
öyle meydan boş değil...
 
~SiLenT ScЯeaM~;4382358' Alıntı:
Allah (c.c) Katında Başörtüsüde Türbanda Aynı Amaca Hizmet Eder Kimse Bu Şunun Simgesi O Bunun Simgesi Ayıramaz.

Sayın Tayyip'iniz değil mi ayıran :gulumseCocuk:

Biri dinini yaşayanların uyguladığı
Diğeri zafere giden yolda herşey mübahtır tarzı yaşayanların uyguladığı :goz:
 
bu yazdıklarını nerden copy ettin : ) kaynağı göremedik...
ya ben sana ne anlatsam boş..

r12;Ey Peygamber, hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, (kendilerini baştan aşağı örten) elbiselerini giyinip örtünsünler, işte böyle giyinmeleri (iffetli) tanınıp da ahlaksızlar tarafından) eziyet edilmemelerine daha elverişlidir. Allah gafurdur, rahimdir."

Baş örtülerini yakalarının üzerine sarkıtsınlar (yani başlarını, boyunlarını ve göğüslerini örtüyle kapasınlar.

(Ellerle yüzün haricindeki gizli) zinetlerini de açığa vurmasınlar."



şimdi senin söylediklerini mi yapıcaz ALLAHın dediğinimi ???
KURANI KERİMDE açık bir dille yazıyor nasıl olucağı sen kendini paralasanda bu böyle ..
ama demekki sizin gibilerin yapısında var bazı şeyleri değiştirmek...o rahibenin bile örtüsünü değiştirmişsin :gulumseCocuk:

güLsem mi aqLasam mı?

Kuran-ı Kerim'de türban diye birşey geçiyor mu? ayeti kendin koymussun ben sana yukarda türbanLa BaşÖrtüsünün arasında ki farkı yazdım, baqlanış şekiLLerini neden şekiL deiştirerek baqlandıqını anLattım; anLamamak istiosan anLama napım yani :dilCocuk:

neyin ne olduqunu herkes bilio = )
 
ѕσηυη¢υ;4382374' Alıntı:
Sayın Tayyip'iniz değil mi ayıran :gulumseCocuk:

Biri dinini yaşayanların uyguladığı
Diğeri zafere giden yolda herşey mübahtır tarzı yaşayanların uyguladığı :goz:

AnLadın Sen Benim Demek İstediğimi.
 
sende de baya inat varmış ama olsun iyidir .....
bende sana diorumki sen 5 sene önceki giydiklerini giyiyormusun ....değişme olmuyormu ???fikirlerinde saç şeklinde pantalonunda v.s
kalkmış bana anadoluyu örnek veriyorsun o zaman öyleydi kardeşim...şimdi anadoludakiler lastik ayakkabı giyiyor die bizdemi giyelim....
yani işin özü kısacası kimsenin şeklinden şemalinden ne olduğunu anlamayazsın...
 
Arkadaşlar konuyu Türk ve dünya tarihi bölümüne açmışsınız lakin amacından ve içeriğine yönelik tartışılması gereken durumdan oldukça sapmış siyasi bir boyuta gelmiş ve kaynak linki belirtilmemiş bu tarz tarihsel bilgilerde alıntı yapılan kaynağın linki belirtilmelidir iyi forumlar.
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Geri
Üst