1999 depreminde garip olaylar

tüylerim ürperdi bide okurken telefona mesaj geldi düşünün halimi :D:D:D:D:D
 
ölülerin kalkıp dua etmesi camideki nurlar yaşlı amcanın su vermesi ilginç doğru olabilir tüylerim diken diken oldu şimdi
ama
denizden ateş topu yükselmiş onu bende gördüm ama ateş topu demek abartı olur kızıl bir duman dielim
yıldızlara elini uzatsan deyecek gibi o gece dikkatimi dikkatimi çekmedi ama bi kaç gün sonra akadaşın çektiği bazı fotolar görüm öle idi
atrıca ertesi günü gece1.45 gibi Ay dolunay biçiminde kan kırmızı renginde nerdeyse suya değecek kadar açaktı ve farkedilir bir hızla alçalıyordu yarım saat onu izledik 2.15 gibi Aysuya gömüldü ve kayboldu
o gece tatildeydik ev deize 50 metre ve balkonundan deniz görünüyo ama arada bi sıra ev daha var deprem sırasında balkondan dışarıyı gördüm ama herzaman önümüzde olan evler yoktu ve deniz sanki balkonun altına kadar gelmişti
Depremden yaklaşık 15 dakika sonra dışardayız yan yana 5 iğde(*) ağacının(**) secde konumunda olduğunu bizzat gördüm ertesi günü baktığımda o ağaçlar düzelmişti ve gövdedene bir iz nee olağanüstü bi çatlak (çatlak ne kelime o ağaçlar o 45 derece eğsen kırılacak kadar ince)

(*) :Çağla , kızılcık benzeri çok ince kabuklu pamuksu dokulu bir meğve
(**):iğde meğvesinin yetiştiği uzunluğu en fazla 2m kalınlığı en fazla 10cm olan ağaç
 
en son dediği geröek bende o depremi yaşadım yıldızlar öyledi gerçektende elimi uzatsam sanki tutcaktım birini ve havadada 1 zerre bulut bile yoqtu ama ateş topunun yükseldiğine ihtimal vermiyorum
 
aRkada$LaR ßunLaRın Hepsi Feyk..ßen Gebzede OturuYoRum GöLück Geßze'nin Hmen Hemen KaR$ısı..ßen DepRemi Ya$ædım.Ama O aLev Top DeğiL DepRemin $iddedi iLe Çıkan ßiR Su KöTLesi Kıyıya WuRmu$ We SaHiLi Darmadağın Etmi$..oLay aßartıLmakta..Hiç ßiRinin ßiLimseL Kanınıtı oLmadığı Gißi ßatıL inanÇLaR DewReye GiRiyor..ßiLimSeL KJanıtı oLan Tek oLay Denizden DepRemin $iddedi iLe ßüYük ßiR Su KüTLeSi ÇıKMasıdıR..
 
LLEHKCAH' Alıntı:
bir makina mühendisi anlatıyor: amerikanın hazırladığı bir silah deniz altında denendi çıkan ateş topu ona aitti ve beklenenden çok büyük bir etki gösterdi... ama amerika bunun olabileceğini biliyordu bilmeseydi yardım gemisini 2 günde yola çıkarması mümkün değil düşünün büyük bir gemi ne ara yüklendi ne ara o kadar malzeme bulundu ve yola çıkarıldı... amerika bunun olabileceğini biliyordu... ve o zamanın amerika başbakanı neden bizi ziyarete geldi neden böle bir ekstra vardı.... bunlar olası şeyler...

"Marmara Depremi...

Sonuna kadar okumaya değer...
HAARP adında kitabı tam 2 kez okudum.Mutlaka bulup okumanızı tavsiye ederim.

Ben arkadaşıma göndermek için aradım ama hiçbir yerde bulamadım. Önüme gelen herkese söylüyorum da..

Akıl almaz bir olay nasıl gerçekleştiriliyor ve bizlerin kılı bile Duymuyor anlam veremedim. Kitapta da adı geçen TESLA makinesinin kurulumu ile dışarıdan, Türkiye’nin ve benzeri yerlerin jeolojik konumunu ele almayı amaç edinmiş adamlar. Ve büyük an; 17 Ağustos ta askeriyede yapılan büyük kokteyl daveti ile ortak oldular. o gece kendi adamları-askerlerini de kaybettiler. zarar vermeyeceğini düşündükleri proje asrın felaketine döndü.
kitabı okuduktan sonra feci şaşkındım ve benimde askeri çevremden araştırdığım tüm bu anlatılanları doğruluyordu. Marmara olayını artık deprem olarak kesinlikle düşünemiyorum.

Marmara Depremi

17 Ağustos 1999, Gölcük Saatler gecenin üçüydü ve insanlar can havliyle kendilerini evlerinden dışarıya atarken sanki bir kıyameti yaşıyor gibiydiler. Ali Kırca'nın yönettiği Siyaset Meydanı'nda enkazdan kurtarılan bir bayan şunları söylüyordu 'O gece ne olduğunu bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki bu, depremden farklı bir şeydi. Bir iddiaya göre depremden hemen önce Gölcük'ten Avcılar' a kadar geniş bir alanda görülen "ateş topu" ile ilgili bilimsel bir açıklama yapılamıyordu. Birtakım teoriler ortaya atılmaya başlandı. Kimine göre Ruslar bomba patlatmıştı. Kimine göre de Yugoslavya’ya atılan bombaların yer kabuğunun dengesini bozması sebebiyle depremin gerçekleştiğini söylüyordu. Hatta bazılarına göre işi PKK bile
yapmış olabilirdi. Nitekim CNN televizyonu Başbakan Bülent Ecevit ile yaptığı bir röportaj sırasında depremin arkasında PKK mı var" sorusuna "Sanmıyorum" cevabını vermişti. Oysa bu sorunun doğal yanıtı "siz ne saçmalıyorsunuz, depremle PKK nın ne alakası var." Olmalıydı. Bu soruya verilen cevap, akıllara, PKK nın deprem oluşturabilme ihtimalinin olduğunu düşündürdüğü gibi, yapay depremlerin olabileceği sonucuna da götürmektedir.
Bu teoriler arasında akla en yatkın olanı Future Times da yayınlanan araştırma dizisinde yer alan hikâyeydi. Bu senaryoya göre, San Andreas fay hattında meydana gelebilecek büyük bir depremin Amerikan ekonomisine çok büyük zazar vereceğini bilen ABD, yerkabuğundaki değişimleri izleyerek, daha deprem oluşmadan tektonik katmanlar arasında artan basıncı değişik noktalardan patlatıp boşaltarak, büyük depremi küçük depremler haline dönüştürmenin yolunu bulmuştu.

Yıllar önce Sırp asıllı Amerikalı bilim adamı mucit Nicola Tesla tarafından geliştirilen bu düşük frekanslı elektromanyetik ışınımla yüksek enerji nakli" tekniğini, hem Ruslar hem de Amerikalılar uzun zamandır bir silah olarak kullanmanın yolunu arıyorlardı. Bu yöntemle, çok uzaktan, hatta uzaydan geniş alanlarda tahribat yapabileceklerdi. Ancak Pentagon yıllardır çok güçlü bir silah geliştirmek amacıyla üzerinde çalıştığı bu projeyi, bir yandan da barışçı "deprem indirgeme" sistemine uygulamak suretiyle tepkileri azaltmayı ve fonlama devamlılığını sağlamayı amaçlıyordu. Bu nedenle proje önce Avustralya' nın çıplak ve seyrek nüfuslu kırsal bölgelerinde denendi ve geliştirildi. Daha sonra bunun deprem bölgelerinde denenmesine geldi sıra.. Değişik zamanlarda Kafkaslar'da, Okyanus tabanında ve Güney Amerika'daki Ant dağlarında tektonik uyarılar verilmek suretiyle endüktif deprem yaratma konusunda büyük adımlar atıldı.. Bu araştırmalar Amerika' da HAARP ve diğer askeri tesislerin kumanda merkezlerinde yürütülüyordu. Bu arada, Türkiye, Japonya ve benzeri deprem
bölgelerinde de sismik ağ şebekeleri kurularak bu bölgelerin tektonik verileri saniyesi saniyesine devasa bilgisayarların kayıtlarına gönderilmeye başlandı. Ve gün geldi bu sistem Türkiye'de denenmek istendi. Bölge zaten yılardır bu amaçla sismik espiyonaj altındaydı. Nitekim gelişmeleri dikkatle takip edenler, depremden hemen sonra, Türk Telekom'un Türkiye'nin sismik bilgilerini Pentagona ileten NATO Üssü'nün iletişimini nasıl kestiğini ufak puntalarla gazetelere düşen haberlerden hatırlayacaklardır. ABD'nin asıl hedefi, Kuzey Anadolu fay hattındaki deneyden elde edeceği tecrübe ve bulguları, San Andreas fay hattına uygulamaktı. Bu iş yine çok yüksek askeri gizlilik taşıdığından yürütme işi İsrailli uzmanlara verilmişti. Gerekli makine ve donanım gizlice denizaltılarla Gölcük üssüne getirilerek oradaki, yeraltı, denizaltı korunaklarına kuruldu. Türk makamları durumdan detay bazda haberdar değildi. Deney basarılı olacağından sonunde kimse normal dışı bir şeyin olduğunu fark etmeyecekti. Bu amaçla Gece Şahini tatbikatı" nın Gece 03:00 da başlaması planlandı. Gece saat tam 03:00 da düğmeye basılacak ve Gece Şahini devreye alınacaktı. 1-2 dakika içinde de oluşturdukları muazzam enerjiyle Marmara'nın altındaki tektonik tabakayı zayıf yerlerinden kırıp, aylardır oluşan basıncı dışarı atacaklardı. Böylece büyük bir deprem önlenmiş olacaktı. Ama o gece bir şeyler yanliş gitti Doga kendini yönetmek isteyenlerden bir kez daha intikam almişti. 45 saniye süren deprem, beklenenin 10.000 kat üstünde bir güçle gelmişti. Zayiflayan ve titreyen elektrikler geri geldiginde, gece saat 03:05'i gösteriyordu. Daha bir kaç dakika öncesine kadar korunağın içinde şampanya patlatmayı bekleyenler, şimdi korkudan buz gibi donmuş,hareketsiz ayakta duruyorlardı. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. On binlerce insan, çoluk cocuk, o enkazın altında can çekişiyor veya cansız yatıyordu. Bu tarihin en büyük felaketiydi; hem de insan eliyle yaratılan... İşte o andan sonra çantalardan çıkan Q planı" çalışmaya başladı. İlk önce bölgedeki tüm haberleşme ve elektrik enerjisi felç edildi. Kimsenin birbiriyle haberleşmesi istenmiyordu. Cumhurbaşkanı dahi sabahleyin "benim de telefonum kesikti" şeklinde garip bir açıklama yaptı.Cumhurbaşkanı ve başbakan şaşkındı. Saatlerce "üzgünüz" bile diyemediler. 4 dakika içinde İsrail Başkanı Barak ve birleşik Devletler Başkanı Clinton ile irtibat kuruldu. O anda İsrail' de Ben Gurion' un Lod askeri havaalanından 4 adet savaş uçağı savaş uçağı eşliğinde 2 nakliye uçağı havalanıyordu. 2 dakika sonra da İsrail Deniz Kuvvetleri ve NATO Güney Deniz Saha komutanlığı' na bağlı tüm birlikler DEFCON-4 acil durumuna geçirildi. Amerikan 6' ncı filosuna bağlı gemiler de rotalarını İstanbul'a çevirmek için Pentagon'dan emir aldılar. Bu arada devreye Avrupa ülkelerinin liderleri de giriyor ve belki de onlardan da Türkiye için sözler alınıyordu. Yunanistan bile harekete geçirilerek Türkiye' ye karşı olan hasmane tutumuna son vermesi sağlanıyordu. Tüm Batı başkentleri hareket halindeydi, panik yoktu. Herşey kontrol ve koordinasyon altındaydı; bir tek Türkiye dışında. İsrailli askerler ve üst düzey subaylar o gece gölcük'te ne arıyorlardı. Bu devir teslim töreni her yıl yapılan rutin bir ulusal törendi. Uluslar arası bir kimliği yoktu. Bunun nedenini şimdi daha iyi anlıyoruz. Hiç kimse bu güne kadar hiç katılmadıkları bu devir teslim törenine neden katıldıklarını sormadı. Ya şaşkınlıktan, ya da telaştan, enkaz altında kaç İsrail askerinin öldüğü, kaçının yaralandığını da soran olmadı. O felakette kaç İsrail askerinin öldüğünü ne Genelkurmay yayınladı nede İsrail böyle bir bilgiyi açıklamak nezaketinde bulundu. Herkese verdikleri imaj ise oraya biz yardım için geldikleriydi. Hemen bir hastane kurdular. Esas amaçları enkaz altındaki askerlerini ve önemli askeri malzemeyi çıkartarak götürmekti. Biz de "Bak şu İsrail'e helal olsun, hemen yardımımıza koştu" diyerek sevindik. Sabah saat 03.05 ile 06.30 arasında Batı'da bu hareketlilik yaşanırken bölgede de çok hızlı ve çok gizli askeri hareketlilik hakimdi. Ancak herkes kendi derdine düşmüş olduğundan bu olağanüstü gizli operasyondan kimsenin haberi olmuyordu. Böylece bu işi planlayanlar gecenin karanlığından da yararlanıp denizaltından parçaları yüzeye vuran Tesla makinesinin kalıntılarını toplayıp, yer altı ve yerüstündeki tüm izleri yok etmeye çalışıyorlardı. Ve bölgeye son hızla gelen Rus araştırma gemisi dahi sabah saat 06:30' da bölgeye vardığında, havanın aydınlanmasıyla birlikte etrafta delil olabilecek tek bir cisim bile kalmamıştı. Deniz altında oluşan radyasyon anlaşılmasın, dibe çöken kalıntılar araştırılmasın ve patlama sonucu meydana gelen denizaltı krateri ve çukur ortaya çıkarılmasın diye bu bölge derhal askeri karantinaya alınarak dalışa yasak bölge ilan ediliyordu. Ancak bütün bu temizlikler yapıldıktan sonra Ecevit ve daha sonra da Demirel'in bölgeye gitmesine izin veriliyordu. Amerika tüm imkanlarını seferber etti. Clinton Amerikan halkından Türkiye'ye yardım etmesini istedi. Kasım' da Türkiye'ye geleceğini ilan edip; Ecevit' in de bu arada Amerika’ya (belki de binlerce şehidin diyetini konuşmaya) kendini ziyarete geleceğini haber verdi. İlk anda çok yadırgadığımız Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un "yabancılara tek bir hasta bile vermem demesini, ABD Deniz Kuvvetlerine ait yüzer hastanede tek bir hastanın bile tedavi edilmediğini,750 ton yardım malzemesiyle yüklü bir İsrail gemisinin üç gün süreyle gümrükte tutulmasını şimdi yadırgayabiliyor musunuz? Enkaz altında binlerce Mehmet, Hatice, Ayşe ve Ali'ye karşı bir vicdan borcumuz var. Onlar geride gözleri yaşlı on binlerce sevenlerini, sıcaklıklarından mahrum bırakırken, sırf Kaliforniya'da Johnny' ler, Susan' lar ve Alice' ler yaşasın diye yaşamdan çalındıklarını dünya bilsin. Lütfen bu mesajı tüm bildiğiniz adreslere gönderin.

Mehveş Tijen AYAS İzmir Ekonomi Üniversitesi
Bilgi İşlem Müdürü "


Bu yazıyıda eklemekte fayda var...

Gelelim anlatılanlara şahsen yaşayanlar az çok bazı şeylerin farkındadırlar... Ve Allah kimseye öyle bir şeyi yaşatmasın...

Her şeyde bilimsel açıklama aramaktan vazgeçin arkadaşlar... Allah'ın gücünden sual olunmaz...
 
birebir deprem anı

depremin merkezinde oturan ve depremi birebir yaşayan biri olarak ;
arkadaşımın söyledikleri tamamen doğrudur ve eksiktir bunun gibi yüzlerce olay vardır
o depremde herkes kaderiyle başbaşaydı.

kimi arkadaşına gitmiş enkazda kalmış, kimi başka şehirlere gitmiş kurtulmuştur.

sudan alev topu yükselmesi olayı tamamen doğrudur. bizzat ben şahit oldum.
açıklaması : fay hattından çıkan lawlar büyük bir enerji ile açığa çıkmıştır.

yıldızların çok fazla olması ve göğü kaplaması
açıklaması : o gece depremden hemen sonra, türkiyenin büyük bir bölümünde elektriklerin kesilmesi, 17 ağustosta o gece ayın parlak olmaması yada ayın olmaması,


ayrıca bir havai fişek gibi yıldızların kayması
açıklaması : normalde yıldızlar herzaman kayar bu normaldir o gecede çok karanlık olduğundan çıplak gözle çok rahat göründü. ayrıca hakkaride askerlik yaparken çadırlarda kaldık . akşamları aynı deprem gecesi gibi bo yıldızlı ve kayan kayana olduğunu gözlemledim özellikle ayın ilk haftasından sonra.

ve ölü sayısı saptırılmıştır. sanırım 15000 diye kayıtlara geçmişti. ama 50.000 in üzerinde olduğu söylenmektedir.
 
bunlaRIN HEPSİ DOĞRU BEE
 
Gerceklİk Payi Olabİlİr Sen Bİraz Fazla Abartmissin
 
w133' Alıntı:
OLAY-4 Denizden çok büyük bir ateş topu yükselmiş.
abartmamıslarmı :)

o ateş topunu depremden bir gün önce ben silivride marmara sahiline karşı gece yarısı otururken gördüm. hatta tüm k kamp sakinleride şahittir. o gerçek.
 
inanmayanlar Allah a inanmıyo hepside gerçek kardeşlerim salaklık etmeyin:)
 
orda gorev yapan bi arkadasim anlatmisti,dalgiclar denizden ceset cikarmak icin gelmisler,suya girmeleriyle cikmalari bir olmus,dalgiclar demiski denizin icinde onlarca domuz cesedi var biz giremeyiz demis.bi baska olaydada,o gece dugun yapiliyomus,yatsi ezani okunurken sakalli bi amca gelip ordakileri uyarmis dugune ara verin yoksa bu gece kimse gurultuden uyuyamiyacak demis.tabi bunlar rivayet.bilemeyiz.
 
valla neden yalan söyliyeyim inanmadım desem yalan olur.Cenab-ı Hak azıtan kullarına kendisini hatırlamaları için bir takım afetler verirmiş.Hele hele deprem bambaşka bi olay.Yaşamayan bilmez ne kadar ürpertici bir afet olduğunu.Allahtan gelen Musibet olduğu için neden harikulade doğa üstü olaylar olmasınki???????
 
böyle olaylar oluyor hala bazı kendini bilmezler allaha müslümanlara küfrediyorlar yazık onlara... ben inanıyorum allah kullarını korur...
 
gercek olduguna ınanıyorum bende deprem saatınde ıst izmire gidiyordum yolda giderken otobuste bır adam bırden bıre bagırıd ve dua etmeye basladı 15 dakka sonra bursadan gecerken ınsanların dısarıda oldugunu gorduk ve depem olmustu o an sok oldum yolda hıssetmedık ve sadece o adam hıssetı ve adam bursa da ındı
 
elhamdülillah bende müslimanım ama taksici nurdan yaratılmış warlııklar kelimesini nasıl kullanabilio nerden bilio nurmu görmüş hiç
 
Geri
Üst